Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
VIDEO TAPE RECORDER : English Turkish

video kaset kaydedici, video kasetlerin üzerine kayıt yapmak ve onları görüntülemek için kullanılan cihaz, VTR

VIDEOCAMERA : English Turkish

n. kamera, video kamerası, video kamera, televizyonda izlenmek üzere hareketli görüntü ve ses kaydı yapabilen kamera

VIDEOCASSETTE : English Turkish

n. video kaset

VIDEOCASSETTE LIBRARY : English Turkish

video bant kütüphanesi, görüntü bantları içeren kütüphane

VIDEOCONFERENCE : English Turkish

n. video konferans, görüntülü konferans, görüntülü görüşme, görüntülü toplantı, farklı yerlerde olan fakat bir telekomünikasyon ağı sayesinde birbirlerini görebilen tarafların gerçekleştirdiği görüşme

VIDEOCONFERENCING : English Turkish

n. video konferans, görüntülü konferans, görüntülü görüşme, görüntülü toplantı, farklı yerlerde bulunan insanlar arasında görüntülü toplantı veya konferans olanağı sağlayan sistem

VIDEODISC : English Turkish

n. video disk, görüntü diski, lazer tarafından okunmak üzere üzerinde imajla ve sesler depolanan disk, optik disk

VIDEOGAME : English Turkish

n. video oyunu, bilgisayar oyunu, elektronik bir aygıt aracılığıyla bir ekranda oynanan oyun

VIDEOMAT : English Turkish

n. video ve DVD kiralayan otomatik makine

VIDEOPHILE : English Turkish

n. video radyo televizyon gazete donanımları ve öğelerine karşı ve bunları toplama konusunda çok arzulu olan kimse

VIDEOPHONE : English Turkish

n. görüntülü telefon

VIDEOTAPE : English Turkish

n. videoteyp, görüntü kaseti, televizyon ekranında amatör veya profesyonel filmleri kaydetmek veya izlemek için kullanılan görüntü kaseti; izlenmek üzere VCR (video cassette recorder {görüntü kaseti kaydedicisi}) ile kaydedilmiş film

VIDEOTAPE : English Turkish

v. videoteyplemek, kasetlemek, kaset kaydı yapmak, video kasetine hareketli görüntüler kaydetmek, kamera ile kaydetmek, video kamera ile filmlemek

VIDEOTELEPHONE : English Turkish

n. görüntülü telefon

VIDEOTEXT : English Turkish

n. kablolu televizyon üzerinden metinsel bilgi yayınlamak

VIDUITY : English Turkish

n. dulluk, dul olma durumu

VIE : English Turkish

v. yarışmak, rekabet etmek, boy ölçüşmek

VIE WITH SMB. IN SMTH : English Turkish

v. bir şey için rekabet etmek

VIENNA : English Turkish

n. Viyana

VIENNESE : English Turkish

adj. Viyana, Viyanalı

VIENNESE : English Turkish

n. Viyanalı, Viyana lehçesi

VIENTIANE : English Turkish

n. Laos'un başkenti

VIET : English Turkish

adj. Vietnam'a özgü, Vietnam'a ait, Vietnamlı

VIET NAM : English Turkish

Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti, Vietnam, güneydoğu Asya'da bir ülke

VIETCONG : English Turkish

n. Vietkong, Vietnam Şavaşı esnasında Güney Vietnamlı komünist gerilla savaşçıları