Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
VIETNAM : English Turkish

n. Vietnam

VIETNAM WAR : English Turkish

n. Vietnam savaşı, Komünist Kuzey Vietnam ile müttefikler ABD-Güney Vietnam arasındaki savaş (
1975)

VIETNAMESE : English Turkish

n. vietnamlı, vietnam dili

VIETNAMESE : English Turkish

adj. Vietnam, Vietnamlı

VIETNAMESE CITIZEN : English Turkish

n. Vietnam vatandaşı (güneydoğu Asya'da bir ülke)

VIEW : English Turkish

n. bakış, görüş, görüş alanı, manzara, panaroma, görünüm, görüntü, beklenti, amaç, fikir, kanı, gösterme, yayınlama

VIEW : English Turkish

v. bakmak, görmek, incelemek, üzerinde düşünmek, seyretmek

VIEW FINDER : English Turkish

vizör, bakaç, küçük teleskop, büyüteç özelliği olan mercek

VIEW VISION : English Turkish

elli bir noktadan görülebilen alan

VIEW WITH A FRIENDLY EYE : English Turkish

dostça bir bakışla bakmak, arkadaşça bir şekilde göz gezdirmek, tehdit etmeyen ve samimi bir şekilde bakmak

VIEW WITH A JAUNDICED EYE : English Turkish

kıskanç bir gözle bakmak, Kıskanmak, kıskançlık sergilemek, imrenmek; öküz altında buzağı aramak

VIEWABLE : English Turkish

adj. görüntülenebilir, görünür, görünebilir; görmeye değer, izlemeye değer

VIEWER : English Turkish

n. izleyici, seyirci

VIEWFINDER : English Turkish

n. vizör

VIEWING : English Turkish

n. görme, bakma, inceleme

VIEWING HABITS : English Turkish

izleme alışkanlıkları, televizyonla ilgili bireysel izleme alışkanlıları (günlük izleme sayısı, favori programlar, televizyon izlemek için geçirilen ortalama süre vs gibi)

VIEWLESS : English Turkish

adj. manzarasız, görüntüsüz

VIEWPHONE : English Turkish

n. görüntülü telefon

VIEWPOINT : English Turkish

n. manzara noktası, bakış açısı, görüş noktası

VIEWSHAFT : English Turkish

n. büyük yapılar veya binalar arasından görülebilen deniz göl veya dağ manzarası

VIEWY : English Turkish

adj. gösterişli, garip fikirli

VIGESIMAL : English Turkish

adj. yirmilik parça halinde sayılan; yirminci

VIGIL : English Turkish

n. gece uyumama, gece nöbeti, gece ibadeti, arife

VIGILANCE : English Turkish

n. uyanık olma, uyumama, ihtiyat, dikkatli olma, uyanıklık

VIGILANCE COMMITTEE : English Turkish

huzuru sağlamak için kurulan yasadışı örgüt