Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
WHERE IS THE NEXT STOP : English Turkish

ir sonraki durak nerede

WHERE IS THE PALACE : English Turkish

saray nerede

WHERE IS THE RESTAURANT : English Turkish

estoran nerede

WHERE IS THE SHOPPING AREA : English Turkish

en yakın alışveriş merkezi nerede

WHERE IS THE STAMP MACHINE : English Turkish

pul makinesi nerede

WHERE IS THE THEATER : English Turkish

tiyatro nerede

WHERE IS THE TICKET WINDOW : English Turkish

ilet gişesi nerede

WHERE IS THE TOURIST INFORMATION OFFICE : English Turkish

turizm danışma bürosu nerede

WHERE IS THE TOWN HALL : English Turkish

elediye binası nerede

WHERE IS THE VALVE : English Turkish

valf nerede

WHERE IS THE WATER HEATER : English Turkish

şofben nerede

WHERE IS THIS SEAT : English Turkish

u koltuk nerede

WHERE SHOULD I CHANGE TRAINS : English Turkish

trenimi nerede değiştirmeliyim

WHERE SHOULD I GET OFF : English Turkish

nerede inmeliyim

WHERE SHOULD I PUT OUT THE TRASH : English Turkish

çöpü nereye çıkartayım

WHERE SOMEONE GOES FROM HERE : English Turkish

şimdi ne yapalım?, şimdi ne yapsak?

WHERE THE WIND BLOWS : English Turkish

ana görüş, popüler olan, revaçta olan, kamuoyu görüşü

WHERE THERE IS A WILL THERE IS A WAY : English Turkish

istendiği takdirde bir yol bulunur, istek varsa her şey başarılır, bir şey arzulanıyorsa onun yolu da bulunur, istenirse her şey mümkündür

WHERE THERE IS A WILL THERE'S A WAY : English Turkish

istendiği takdirde bir yol bulunur, istek varsa her şey başarılır, bir şey arzulanıyorsa onun yolu da bulunur, istenirse her şey mümkündür

WHERE THERE IS SMOKE THERE IS FIRE : English Turkish

nerede duman varsa orada ateş vardır, ateş olmayan yerden duman çıkmaz, bir şey sorunlu gibi görünüyor veya görülüyorsa sorunludur, dolaşan bir söylenti bir şeyler olacağının habercisidir

WHERE THERE'S A WILL THERE'S A WAY : English Turkish

istendiği takdirde bir yol bulunur, istek varsa her şey başarılır, bir şey arzulanıyorsa onun yolu da bulunur, istenirse her şey mümkündür

WHERE THERE'S LIFE THERE'S HOPE : English Turkish

hayat olduğu sürece umut da vardır, çıkmadık candan ümit kesilmez, ümit her zaman vardır, gelecek her zaman umut verir

WHERE TO GO FROM THERE : English Turkish

oradan nereye gidelim?, oradan nereye gitsek?, oradan nereye gideceğiz?, ondan sonra ne yapacağız?, ondan sonra?

WHERE TREES ARE FELLED CHIPS WILL FLY : English Turkish

ağaç düşen yerde talaş olur, ağaç kesilmesi halinde ağaç parçacıkları etrafa dağılır; bir kimse büyük ve önemli bir şeyle uğraşıyorsa sorunlarla karşılaşabilir, hamama giren terler

WHERE WOULD YOU LIKE TO SIT : English Turkish

nerede oturmak istersiniz