English Turkish
WHISTLE STOP : English Turkish
v. seçim gezisine çıkmak
WHISTLE STOP : English Turkish
v. yaklaşan seçimler için oy talep etmek ve siyasi kampanya amacıyla ülkenin küçük kasabalarına kısa ziyaretlerde bulunmak
WHISTLE STOP : English Turkish
n. küçük istasyon, yakın istasyon; çok küçük kasaba; ana istasyonlar arasında bulunan ve trenin sadece sinyal verildiğinde durduğu küçük tren istasyonu; yaklaşan seçimler için oy talep etmek ve siyasi kampanya amacıyla ülkenin küçük kasabalarına kısa ziyaretlerde bulunma
WHISTLE UP : English Turkish
destek aramak, çağırmak
WHISTLEABLE : English Turkish
adj. ıslıklanabilir, ıslık çalınabilir, ıslıkla çalınabilir; ıslık çalmaya uygun, ıslıkla çalmaya uygun
WHISTLEBLOWER : English Turkish
n. ispiyoncu, muhbir, başka birinin yasa dışı veya gayri ahlaki hareketini açıklayan kimse, gammaz
WHISTLER : English Turkish
n. bir soyadı; James Abbott McNeill Whistler (
1903), Amerikalı yazar ve sanatçı, "Köprü" ve "Giriş" gravürlerinin yaratıcısı, "Düşman Yaratmanın Nazik Sanatı" nın yazarı; İngiliz Kolumbia'sında (Kanada) tatil kasabası
WHISTLER : English Turkish
n. ıslıkçı, ıslık çalan kimse veya şey; ıslık sesi çıkaran çeşitli kuşlardan herhangi biri; solunum sorunları olan at; ıslık şeklinde bağırtısı olan Kuzey Amerika dağ sıçanı; elektromanyetik rahatsızlık verilerek çıkarılan ses (Fizik)
WHISTLESTOP : English Turkish
n. küçük kasaba, trenin işaretle durduğu küçük kasaba, seçim gezisi
WHISTLING : English Turkish
n. ıslık çalma, ıslık sesi, vınlama, uğuldama
WHISTLING SOUND : English Turkish
n. ıslıklı ses
WHISTLING THRUSH : English Turkish
n. ötücü ardıçkuşu
WHIT : English Turkish
n. zerre
WHIT SUNDAY : English Turkish
paskalyadan sonraki yedinci pazar
WHITE : English Turkish
n. beyaz, ak
WHITE : English Turkish
adj. beyaz, ak, solgun, temiz, masum, zararsız, terbiyeli
WHITE ANGLO-SAXON PROTESTANT : English Turkish
eyaz anglo-sakson protestan, kuzey Avrupa kökenli ve Protestan Kilisesi mensunu Amerikalı (ABD'de seçkin sınıf olarak kabul edilen), WASP
WHITE ANT : English Turkish
akkarınca, termit, beyaz karınca
WHITE AS A GHOST : English Turkish
ölü gibi solgun, bembeyaz kesilmiş, tamamen solgun
WHITE BEAR : English Turkish
eyaz ayı, rengi beyaz olan ayı (örneğin kutup ayısı, arktik ayı vs)
WHITE BLOOD CELLS : English Turkish
eyaz kan hücreleri, akyuvarlar, kanda bulunan ve görevleri mikroplarla savaşmak olan çok küçük özdekler
WHITE BOOK : English Turkish
n. hükümet raporu
WHITE BREAD : English Turkish
eyaz ekmek
WHITE CABBAGE : English Turkish
eyaz lahana, rengi beyaz olan lahana
WHITE CEDAR : English Turkish
ak sedir, rengi beyaz olan sedir, rengi ak olan servi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani