English Turkish
WIRELESS TELEPHONY : English Turkish
n. telsiz telefon
WIRELINE : English Turkish
adj. kablo, kablolu, kablo hat, tel hat
WIREMAN : English Turkish
n. kablocu, kablo döşeyen kimse, telefon hattı döşeyen kimse, telsizci
WIREPHOTO : English Turkish
n. kablo üzerinden aktarılan bir fotoğraf markası
WIREPHOTO : English Turkish
v. telefon hattı kullanarak bir fotoğrafı uzak bir mesafeye aktarmak
WIREPULLER : English Turkish
n. ipleri elinde tutan kimse, perde arkasındaki idareci
WIREPULLING : English Turkish
n. ipleri elinde tutma, perde arkasından yönetme
WIRER : English Turkish
n. kablo döşeyen kimse, kablocu, kablolama yapan kişi; sepetle avlama yapan kimse
WIRESPUN : English Turkish
adj. metal kablo gibi gerilmiş, tel gibi gerilmiş; belirsiz, net olmayan; hayalî, temelsiz, gerçek dışı
WIRETAP : English Turkish
n. konuşmaları dinlemek için telefon hattına takılan aygıt, dinleme böceği, dinleme cihazı
WIRETAP : English Turkish
v. konuşmaları gizlice dinlemek için elektronik dinleme cihazı yerleştirmek
WIRETAP : English Turkish
adj. elektronik dinleme cihazıyla gizlice dinlemeyle ilgili
WIRETAPPER : English Turkish
n. gizlice telefon dinleyen kimse, elektronik dinleme cihazı ile (özellikle belirli bir telefon hattı üzerinden yapılan) konuşmaları dinleyen kimse
WIRETAPPING : English Turkish
n. elektronik dinleme cihazıyla gizlice dinleme (özellikle belirli bir telefon hattını)
WIRETAPPING CASE : English Turkish
gizlice dinleme davası, gizlice dinleme suçu davası, birinin başka birinin iletişimini illegal olarak gizlice dinlemesiyle ilgili dava
WIRETAPPING OFFENSE : English Turkish
gizlice dinleme ihlali, birini dinleme suçu
WIREWALKER : English Turkish
n. ip cambazı
WIREWORM : English Turkish
n. kökkurdu
WIRINESS : English Turkish
n. dayanıklı olma, sertlik
WIRING : English Turkish
n. kablo şebekesi, elektrik şebekesi, kablo takma
WIRING DIAGRAM : English Turkish
n. bağlantı şeması, şebeke şeması, elektrik şebeke şeması
WIRY : English Turkish
adj. tel, tel gibi, fırça gibi, dayanıklı, sırım gibi, titreşimli, metalik (ses)
WISCONSIN : English Turkish
n. Wisconsin eyaleti, kuzey orta ABD'de bir eyalet
WISCONSINITE : English Turkish
n. Wisconsin'de (ABD) ikamet eden kimse
WISD : English Turkish
Süleyman aklı, nüktedanlık, aşırı zekilik, akıllılık
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani