English Turkish
BLIND : English Turkish
n. jaluzi; stor; bahane, pusu, alem
BLIND : English Turkish
v. kör etmek; göz kamaştırmak; saklamak; hızlı sürmek
BLIND : English Turkish
adj. kör, görmeyen; anlayışsız, düşüncesiz; saçma, gizli, okunaksız; açmayan (çiçek)
BLIND ALLEY : English Turkish
çıkmaz sokak, sonu olmayan şey
BLIND ALLEY OCCUPATION : English Turkish
yükselme olanağı olmayan iş
BLIND ARCADE : English Turkish
kör kemer dizisi, sağır sıra kemer, bir duvar üzerinde yapılan ancak açık yeri olmayan dekoratif kemer (Mimarlık)
BLIND AS A BAT : English Turkish
tamamen kör, kör
BLIND AS A MOLE : English Turkish
köstebek gibi kör, yarasa gibi kör, kör mü kör, kör, aşırı derecede görme sorunu olan
BLIND COAL : English Turkish
n. antrasit
BLIND COPY : English Turkish
n. kör kopya, gizli kopya, bir belgenin veya mektubun ilk alıcının bilgisi dışında üçüncü bir tarafa verilen kopyası, bir belgenin veya mektubun kopyasının üçüncü bir kişiye verildiğine veya gönderildiğine dair orijinali üzerinde herhangi bir kanıt olmayan kopya
BLIND COURTESY COPY : English Turkish
Kör Nezaket Kopyası, bir dokümanın asıl alıcısının bilgisi olmadan nezaketlik olsun diye üçüncü bir tarafa verilen kopyası, BCC
BLIND DATE : English Turkish
tanımadığı biriyle çıkma, tanımadan buluşulan kimse
BLIND DRUNK : English Turkish
küfelik, sarhoş, körkütük sarhoş
BLIND FAITH : English Turkish
kör inanç, sorgusuz inanma, sorgusuz iman, gerekçesiz inanma
BLIND FATE : English Turkish
kör kader, kör kısmet, kör talih, hakkında bir şey bilinmeyen yazgı
BLIND FLIGHT : English Turkish
n. kör uçuş
BLIND FLYING : English Turkish
kör uçuş, sadece kontrol paneli ile gerçekleştirilen ve yeryüzü veya gökyüzüyle ilgili herhangi bir görüş sağlayıcısı olmadan yapılan hava aracı uçuşu
BLIND FURY : English Turkish
kör hırs, kör öfke, şiddetinden ortamdaki başka şeylerin algılanamadığı öfke
BLIND GUT : English Turkish
körbağırsak
BLIND IN ONE EYE : English Turkish
tek gözü kör
BLIND LOVE : English Turkish
ihtiraslı aşk
BLIND MAN'S BUFF : English Turkish
n. körebe
BLIND OBEDIENCE : English Turkish
kör bağlılık, körü körüne bağlılık; sorgulamadan tamamen teslim olma, nedensiz bir şekilde itaat etme durumu
BLIND SIDE : English Turkish
kör taraf, zayıf taraf, savunmasız taraf, korunmasız taraf
BLIND SPOT : English Turkish
kör nokta, anlaşılmayan nokta
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani