Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
BRIDE : English Turkish

n. gelin

BRIDE AND GROOM : English Turkish

yeni evli çift, gelinle damat

BRIDE MONEY : English Turkish

aşlık parası, ağırlık, kız isterken gelin için talep edilen para

BRIDE PRICE : English Turkish

aşlık parası, damat tarafından gelinin anne babasına verilen para veya mal miktarı

BRIDECAKE : English Turkish

n. düğün pastası

BRIDEGROOM : English Turkish

n. damat, güvey

BRIDESMAID : English Turkish

n. nedime, geline eşlik eden kız

BRIDESMAN : English Turkish

n. sağdıç

BRIDEWELL : English Turkish

n. ıslahevi

BRIDEZILLA : English Turkish

n. planlar yaparken ve evlilik hazırlıkları ile uğraşırken bencilleşen veya benmerkezci para canlısı ve çekilmez hale dönüşen gelin adayı

BRIDGE : English Turkish

n. köprü, briç

BRIDGE : English Turkish

v. köprü kurmak, köprü yapmak

BRIDGE LOAN : English Turkish

(Bankacılık) köprü kredisi, uzun vadeli finansmanını güvenilir hale getirene kadar müşteriye sağlanan kısa vadeli kredi

BRIDGE OF SIGHS : English Turkish

İç Çekme Köprüsü, 16'ncı yüzyılda inşa edilmiş olan ve Doge Kalesi'ndeki sorgulama odalarıyla hapishaneleri birbirine bağlayan Venedik'teki (İtalya) bir köprünün adı (adı, yargılanan veya cezaları infaz edilecek tutukluların bu köprüden geçerken iç çekmelerinden gelmektedir)

BRIDGE OF THE NOSE : English Turkish

urnun kemikli kısmı, burun kemeri

BRIDGE OF UNDERSTANDING : English Turkish

ortak payda, iki insan arasında ortak bir zemin üzerindeki anlaşma mesafesi veya zemini, iki kişinin birbirlerini anlayabilecekleri alan

BRIDGE OVER DIFFICULTIES : English Turkish

problemlerin üstesinden gelme, zor zamanlarla başa çıkma, talihsizliklerin üstesinden gelme

BRIDGE OVER THE RIVER KWAII : English Turkish

Kwaii Köprüsü, bir İkinci Dünya Savaşı tutsağının hayatını anlatan bir film

BRIDGE THE GAP : English Turkish

v. problemi çözmek; çok fazla farklılk olan bir yerde bir bağlantı oluşturmak

BRIDGE TOLL : English Turkish

n. köprü geçiş ücreti

BRIDGEABLE : English Turkish

adj. köprülenebilir, bir köprü ile dağıtılabilme kabiliyeti, aşılabilir, çaprazlanabilir, bağlantı kurulabilir

BRIDGED THE GAPS : English Turkish

oşlukları doldurma, farklılıkları aşma, köprü kurma

BRIDGEHEAD : English Turkish

n. köprübaşı

BRIDGEPORT : English Turkish

n. Birleşik Devletler'in çeşitli eyaletlerinde birçok şehrin adı

BRIDGESTONE : English Turkish

n. Bridgestone Ortaklığı, 1931 yılında kurulmuş olan Tokyo merkezli Japon bir şirket, tekerlek ve diğer lastik ürünlerinin dünya çapındaki en büyük imalatçısıdır