Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ACUTE EYESIGHT : English Turkish

keskin görüş, net ve hassas görme yeteneği

ACUTE INFECTION : English Turkish

akut enfeksiyon, şiddetli enfeksiyon, ciddi enfeksiyon

ACUTE PAIN : English Turkish

akut ağrı, şiddetli ağrı, şiddetli sancı

ACUTE PERIOSTITIS : English Turkish

n. akut periostit, (Tıp) ciddi veya şiddetli periostit vakası

ACUTE SHORTAGE : English Turkish

ciddi sıkıntı, şiddetli eksiklik, büyük noksanlık

ACUTE TRIANGLE : English Turkish

n. dar açılı üçgen

ACUTELY : English Turkish

adv. zeka ile, şiddetle; hevesle; uyanıkça

ACUTENESS : English Turkish

n. keskinlik, şiddet, zekâ, çabuk kavrama

ACYCLIC : English Turkish

adj. asiklik, devirli olmayan; devir ile meydana gelmeyen; dairesel dizilişi olmayan (Botanik); kapalı yüzük şeklindeki çevrim yerine açık çevrim moleküler yapısı olan (Kimya)

ACYESIS : English Turkish

n. gebe kalamama, kadın kısırlığı, çocuk doğuramama

ACYL : English Turkish

adj. asil, asil grubunu içeren (Kimya)

ACYLASE : English Turkish

n. acylase, amidaz, amit hidrolizini katalizleyen enzim

AD : English Turkish

eklâm, duyuru, ilan

AD ABSURDUM : English Turkish

saçma hale gelinceye kadar, mantıksızlık noktasına kadar (Latince)

AD HOC : English Turkish

adj. özel, özel bir amaçlı

AD HOC : English Turkish

adj. geçici, hazırlıksız, hazır olma amacıyla icat edilmiş (örneğin, geçici komite-özel bir nedenle kurulan komite)

AD HOC : English Turkish

adv. özel amaçlı, belirli amaç için yapılmış

AD HOCISM : English Turkish

n. ad hocism, doğaçlama bir şekilde alınan kararalar, belirli bir nedenle geçici ve doğaçlama tedbirleri ve prosedürleri oluşturmak

AD HOCKERY : English Turkish

n. ad hockery, değişmez uzun vadeli planlar yerine geçici çözümlere bağımlılık

AD HOMINEM : English Turkish

şahsi, rasyonel veya objektif gerçeklere karşılık olarak kişinin duyguları ve kişisel duyarlılığına yönelik (özellikle mahkeme duruşmalarında, temyiz veya taarruz etmede)

AD INFINITUM : English Turkish

adv. sonsuz biçimde, sonu olmayarak, ebediyen

AD INTERIM : English Turkish

adv. geçici

AD LIB : English Turkish

adv. doğaçlama, hazırlıksız yapılan

AD LIBITUM : English Turkish

adv. istenildiği kadar, istenildiği gibi

AD LITEM : English Turkish

elli bir davada kanuni temsilci olan, (Latince) ”sadece bu davada” anlamına gelen terim (örneğin, ”mahkemece tayin edilen Ian Thomas merhum Paul Hammer’in mirasını bağışlamasıyla ilgili ad litem olarak temsil edebilir”