Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ADAPTIVE : English Turkish

adj. uyabilen

ADAPTIVE DIFFERENTIAL PULSE CODE MODULATION : English Turkish

Uyarlanır Farksal Vurumlu Kod Kiplenimi; ses verisi sıkıştırma yöntemi

ADAPTIVELY : English Turkish

adv. uyarlamalı olarak, uyarlanabilir bir şekilde, alıştırma ile

ADAPTIVENESS : English Turkish

n. adapte edilebilirlik, uyarlanırlık veya alışma, çok yönlülük

ADAPTIVITY : English Turkish

n. uyarlanabilirlik, uyarlanırlık veya alışma, çok yönlülük

ADAPTOR : English Turkish

n. adaptör, uyarlayan; ara parçası [fiz.]

ADAR : English Turkish

n. İbrani takvimin altıncı ayı

ADC : English Turkish

"Analog to Digital Converter (Analogdan Dijitale Dönüştürücü)"; analog sinyalleri dijital sinyallere dönüştüren aygıt (Bilgisayar, Telekomünikasyon)

ADD : English Turkish

"attention deficit disorder (dikkat eksikliği bozukluğu)"; uyarıcı işlemedeki zorluğun bir sonucu olarak davranış kontrolünü sağlayamama, dikkat eksikliği ve bazen de hiperaktivite (çoğunlukla çocuklarda görülen) ile nitelenen sinirsel bozukluk

ADD : English Turkish

"accumulated degree days (hesaplanmış derece günleri)"; (Tarım ve adli antropoloji) yaz sıcaklığında hesaplanan değer

ADD : English Turkish

"ADD (Analog-Digital-Digital (Analog-Dijital-Dijital)"; ses CD’si oluşturmanın dijital işlemini tanımlayan terim

ADD : English Turkish

"Apostrophe Deficit Disorder (Apostrof Açığı Bozukluğu)"; apostrofun kullanılamadığı durum

ADD : English Turkish

v. eklemek, ilave etmek, karıştırmak, katmak, toplamak, artırmak

ADD FUEL TO THE FIRE : English Turkish

yangına körükle gitmek

ADD FUEL TO THE FLAME : English Turkish

yangına körükle gitmek, kötü bir durumu daha kötü yapmak, bir sorunu daha büyük yapmak

ADD FUEL TO THE FLAMES : English Turkish

yangına körükle gitmek, bir sorunu daha kötü yapmak, sorunu daha kötü bir duruma sokmak, kızgınlığını körüklemek

ADD IN : English Turkish

eklenti, program seçeneklerini genişletmek için başka bir programa eklenen küçük program

ADD INSULT TO INJURY : English Turkish

yaraya tuz basmak, çoktan yerde olduğu halde birini itmek, birini önceden yaralandığından daha kötü incitmek

ADD ON : English Turkish

n. üzerine eklemek, ilave, tamamlayıcı, eklenmiş olan bir şey; (Bilgisayar)performansını artırmak için bilgisayar eklenen parça; aksesuar, bir şeye ekstra olarak eklenmiş olan eşya; ekstra ücret, ek ücret

ADD ON : English Turkish

v. eklemek, iliştirilmiş, ilave olarak eklemek, takmak

ADD ON : English Turkish

adj. eklenti, ekstra olanak eklenmiş olan

ADD ON CARD : English Turkish

eklenti kart, bilgisayarda özel yuvaya konulan ve kapasitesini geliştiren elektronik kart

ADD TO : English Turkish

v. eklemek, ilave etmek, artırmak; çoğaltmak; kapsamak; arttırılmış etkisi olmak

ADD TOGETHER : English Turkish

toplamak

ADD UP : English Turkish

toplamak, toplama yapmak, anlamına gelmek