Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
BURNING GLASS : English Turkish

üyüteç

BURNING INCENSE : English Turkish

hoş ve güzel ıtırlı bir koku yaratması için yakılan tütsü

BURNING ISSUE : English Turkish

askı yaratan mesele, acilen çözülmesi gereken konu

BURNING MAN : English Turkish

n. Yanan Adam, Nevada çölünde 8 gün (Ağustos'un son Pazartesi günü başlayıp Eylül'deki ABD İşçi Bayramı'na kadar) süren ve ahşaptan yapılmış dev bir adam heykelinin 6'ncı gününde yakılması ritüelinin yerine getirildiği yıllık bir festival

BURNING OF INCENSE : English Turkish

tütsü, hoş kokulu reçine ve baharatların yanması

BURNING OF THE REICHSTAG : English Turkish

Alman parlemento binasının 2 Şubat 1933'te yanması

BURNING POINT : English Turkish

n. yanma noktası

BURNING QUESTION : English Turkish

askı yaratan mesele, acilen çözülmesi gereken konu

BURNING SHAME : English Turkish

içe işleyen aşağılanma, büyük utanç

BURNING SUN : English Turkish

yakıcı güneş, güçlü güneş ışığı, çok sıcak güneş ışığı, güneşten gelen güçlü ışınlar

BURNING UP : English Turkish

yangın; alevlenme; içten içe yanma, alev alma; alevler çıkması

BURNING WITH ANGER : English Turkish

adj. öfkeden kuduran

BURNISH : English Turkish

v. parlatmak, cilâlı olmak, cilalamak

BURNISHED : English Turkish

adj. ışıltılı, parlak, parıldayan

BURNISHED BRASS : English Turkish

parlatılmış prinç (esasında çinko ve bakır karışımı alaşım)

BURNISHED METAL : English Turkish

kuvvetlice parlayacak şekilde parlatılmış metal

BURNISHER : English Turkish

n. cilacı, perdah kalemi

BURNOOSE : English Turkish

n. Araplar tarafından giyilen cübbe

BURNOUS : English Turkish

n. bilhassa Araplar ve Berberiler tarafından giyilen yünden yapılan tek parça uzun kapşonlu pelerin

BURNOUSE : English Turkish

n. burnuz, bornoz

BURNOUT : English Turkish

n. yanma (sigorta), rokette yanmanın bitmesi

BURNS A HOLE IN HIS POCKET : English Turkish

para harcamak zorundaymış gibi hissetmek

BURNS THE MIDNIGHT OIL : English Turkish

geç saatlere kadar çalışma, geceyi gündüze katma

BURNT : English Turkish

adj. kavrulmuş

BURNT ALMONDS : English Turkish

lezzetli kavrulmuş badem