Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
BURIAL MOUND : English Turkish

n. mezarın üstündeki toprak yığını, höyük

BURIAL PLACE : English Turkish

n. mezar

BURIAL SERVICE : English Turkish

cenaze töreni

BURIAL SOCIETY : English Turkish

n. cenaze levazımatçıları, ölünün hazırlanması ve gömülmesinden sorumlu organizasyon

BURIAL STONE : English Turkish

mezar taşı, mezarı çevreleyen taş

BURIED : English Turkish

adj. gömülü, örtülü

BURIED CABLE : English Turkish

adj. toprağa gömülü kablo

BURIED DEEP IN THE GROUND : English Turkish

dünya yüzeyinin çok derinlerinde bulunan

BURIED HIS HEAD IN THE SAND : English Turkish

kafasına kuma gömdü, gerçekleri görmek istemedi, gerçeklerle yüzleşmek istemedi (kafasını kuma gömen devekuşunun davranışından esinlenerek üretilen ifade)

BURIED IN GRIEF : English Turkish

derin üzüntü hissi, yaslı, acılı, son derece kederli

BURIED TREASURE : English Turkish

n. gömü, define, zenginlerin saklamak için toprağa gömülen hazinesi; (Bilgisayar) bir program içerisinde bulunan şaşırtıcı/ürkütücü kod parçası

BURIN : English Turkish

n. uzun eğimli bıçağı ve yuvarlak sapı ile gravür işleme aleti (Güzel Sanatlar); eğimli uçlu çakmaktaşı parçasından yapılan tarihöncesi alet (Arkeoloji)

BURKA : English Turkish

n. burka, tüm vücudu kaplayan ve sadece gözleri açıkta bırakan Müslüman kadınlar tarafından giyilen uzun bol cübbe

BURKE : English Turkish

v. boğmak, susturmak, bastırmak, örtbas etmek

BURKINA FASO : English Turkish

n. Batı Afrika'da bir ülke (eski adı Yukarı Volta'dır)

BURKINAN : English Turkish

n. Burkinalı, Burkina Fasolu, Burkina Faso'dan olan kimse; Burkina Faso yerlisi veya burada yaşayan

BURKINAN : English Turkish

adj. Burkina Faso'nun veya Burkina Faso ile ilgili, Burkina Faso'ya özgü; Burkinalıların veya Burkinalılarla ilgili, Burkinalılara özgü

BURKINESE : English Turkish

adj. Burkina Faso'nun veya Burkina Faso ile ilgili, Burkina Faso'ya özgü

BURL : English Turkish

n. küçük ilmik

BURL : English Turkish

v. kumaştan ilmikleri veya kusurları temizlemek

BURLA : English Turkish

n. bir soyadı

BURLADERO : English Turkish

n. (boğa güreşinde) gerisinde matadorun kendisini boğadak koruyabilmesi için arenanın duvarından çok uzakta olmayan ve arena duvarına paralel yerleştirilen tahta bariyer

BURLAP : English Turkish

n. çuval bezi

BURLESQUE : English Turkish

n. vodvil [tiy.], taşlama, yerme, alaylı taklit, striptizli ve taşlamalı gösteri

BURLESQUE : English Turkish

adj. taklit ederek alay eden, gülünç, komik