Multilingual Turkish Dictionary

French Turkish

French Turkish
REINETTE : French Turkish

[la] benekli elma

REINS : French Turkish

[le] böğür

REJAILLIR : French Turkish

"sıçramak; fışkırmak; (ışık) vurmak; pay çıkmak; (kötü duruma) bulaşmak"

REJET : French Turkish

"[le] ret; başka hesaba geçirme; filiz, sürgün"

REJETER : French Turkish

"tekrar atmak; geri atmak; içinden atmak; eski yerine koymak; reddetmek; (ağaç filiz) sürmek "

REJETER QCH DE QCH : French Turkish

in dışına atmak

REJETON : French Turkish

"[le] filiz, sürgün; döl, torun"

REJOINDRE : French Turkish

"kavuşturmak; yanına varmak, kavuşmak; katılmak "

REJOUER : French Turkish

"bir daha oynamak; (çalgı ile) tekrar çalmak"

RELAIS : French Turkish

"[le] yedek atlar; ara istasyonu; konak, menzil; nöbetleşe çalışma "

RELANCE : French Turkish

"[la] (oyunda) yeniden para koyma; yeni hamle"

RELANCER : French Turkish

yeniden atmak, yeniden fırlatmak

RELANCER QN : French Turkish

peşine takılmak

RELATER : French Turkish

anlatmak

RELATIF : French Turkish

"değgin, ilintili, ait, dair; bağıntılı, izafi "

RELATION : French Turkish

"[la] bağıntı; ilgi, ilinti; tanıdık; hikâye, nakil "

RELATIONS INTERNATIONALES : French Turkish

uluslararası ilişkiler

RELATIONS SEXUELLES : French Turkish

cinsel ilişkiler

RELATIVEMENT : French Turkish

"bağıntılı olarak; bir dereceye kadar"

RELATIVISME : French Turkish

[le] bağıntıcılık, görecilik, izafiye

RELATIVITÉ : French Turkish

[la] görelilik, bağıntılılık, rölativite

RELAX : French Turkish

dinlendirici, rahatlatıcı, yatıştırıcı

RELAXANT : French Turkish

gevşetici, sinir yatıştırıcı

RELAXATION : French Turkish

[la] gevşeme

RELAXER : French Turkish

salıvermek, serbest bırakmak, gevşetmek