Multilingual Turkish Dictionary French Turkish

LÉSER : French Turkish

"çıkarına dokunmak; incitmek, yaralamak"

LÉSINER : French Turkish

cimrilik etmek

LÉSION : French Turkish

[la] lezyon, bere, hasar

LÉSIONS CÉRÉBRALES : French Turkish

eyin hasarı

LÉTHARGIE : French Turkish

[la] baygın uyku, derin uyuşukluk

LÉTHARGIQUE : French Turkish

derin uykulu, derin uyuşukluk

LÉVIER : French Turkish

[le] kaldıraç, manivela

MAINLEVÉE DE SAISIE : French Turkish

haczin kaldırılması

MAINMISE : French Turkish

[la] el koyma

MAINT : French Turkish

irçok

MAINTENANT : French Turkish

şimdi, şu anda

MAINTENIR : French Turkish

"(yerinde) tutmak; korumak, savunmak; kanısında olmak "

MAINTIEN : French Turkish

"[le] koruma, gözetme; duruş, durum "

MAIRE : French Turkish

[le] belediye başkanı

MAIRIE : French Turkish

"[la] belediye başkanlığı; belediye dairesi"

MAIS : French Turkish

fakat, ama

MAISON : French Turkish

"[le] ev; ev eşyası; ev işleri; ev halkı; soy, aile; firma, işyeri "

MAISON CLOSE : French Turkish

genelev

MAISON D'ARRÊT : French Turkish

tutukevi

MAISON D'ÉDUCATION : French Turkish

okul

MAISON DE CAMPAGNE : French Turkish

yazlık ev

MAISON DE CORRECTION : French Turkish

suçlu çocuklar evi

MAISON DE DIEU : French Turkish

tapınak

MAISON DE FESSE : French Turkish

genelev

MAISON DE FORCE : French Turkish

tutukevi