Multilingual Turkish Dictionary French Turkish

OISELIER : French Turkish

[le] [la] kuşçu, kuş satıcısı

OISELLERIE : French Turkish

"[la] kuşçuluk; kuşçu dükkânı"

OISEUX : French Turkish

"işsiz güçsüz; boş, yararsız"

OISIF : French Turkish

"işsiz; kullanılmayan, işletilmeyen"

OISILLON : French Turkish

[le] yavru kuş

OISIVETÉ : French Turkish

[la] işsizlik

OISON : French Turkish

[le] kaz palazı

OLFACTIF : French Turkish

"kokusal; koku alan"

OLFACTION : French Turkish

[la] koklama

OLIBRIUS : French Turkish

[le] yalancı pehlivan, palavracı

OLIGARCHIE : French Turkish

[la] oligarşi, takımerki

OLIGO-ÉLÉMENT : French Turkish

[le] eser halinde bulunan element, azrak element

OLIGOPOLE : French Turkish

[le] oligopol

OLIVAIE : French Turkish

[la] zeytinlik

OLIVE : French Turkish

[la] zeytin

OLIVIER : French Turkish

[le] zeytin ağacı

OLIVÂTRE : French Turkish

zeytin rengine çalan, yeşilimsi

OLOGRAPHE : French Turkish

vasiyetçinin eliyle yazılmış (vasiyet)

OLYMPIADE : French Turkish

[la] olimpiyat

OLYMPIEN : French Turkish

"Olimposlu; soylu, görkemli"

OLYMPIQUE : French Turkish

olimpiyatla ilgili, olimpik

OLÉAGINEUX : French Turkish

yağ çıkarılan, yağlı

OLÉCRÂNE : French Turkish

[le] dirsek ucu

OLÉICULTURE : French Turkish

[la] zeytincilik

OLÉINE : French Turkish

[la] olein