Multilingual Turkish Dictionary French Turkish

PRENDRE SON ÉLAN : French Turkish

hız almak

PRENDRE SÉANCE : French Turkish

oturuma katılmak

PRENDRE TERRE : French Turkish

karaya çıkmak

PRENDRE UN BAIN : French Turkish

anyo yapmak

PRENDRE UN BAIN DE SOLEIL : French Turkish

güneş banyosu yapmak

PRENDRE UN CUITE : French Turkish

kafayı bulmak, sarhoş olmak

PRENDRE UN POT : French Turkish

ir kadeh içmek, bir tek atmak

PRENDRE UN VIRAGE : French Turkish

köşeyi dönmek, virajı dönmek

PRENDRE UNE BÛCHE : French Turkish

düşmek

PRENDRE UNE CHOSE À CÌUR : French Turkish

çok ilgi göstermek, yakından ilgilenmek

PRENDRE UNE DOUCHE : French Turkish

duş yapmak

PRENDRE UNE DÉLIBÉRATION : French Turkish

ir karar almak

PRENDRE À CÌUR : French Turkish

canla başla ilgilenmek, dört elle sarılmak

PRENDRE À GAUCHE : French Turkish

sola dönmek

PRENDRE À TÂCHE (DE FAIRE QCH) : French Turkish

(bir şey yapmayı) aklına koymak, iş edinmek

PRENEUR : French Turkish

"[le] (bir şeye) düşkün, tiryaki; alıcı"

PRESBYTE : French Turkish

yakıngörmez, presbit

PRESBYTIE : French Turkish

[la] yakıngörmezlik, presbitlik

PRESBYTÈRE : French Turkish

[le] papaz evi

PRESBYTÉRIEN : French Turkish

[le] [la] Presbiteryen

PRESCRIPTION : French Turkish

"[la] zamanaşımı; öğüt; buyruk; reçete"

PRESCRIRE : French Turkish

uyurmak, emretmek

PRESCRIT : French Turkish

tespit edilmiş, belirlenmiş

PRESQU'ÎLE : French Turkish

[la] yarımada

PRESQUE : French Turkish

hemen hemen, aşağı yukarı