Multilingual Turkish Dictionary French Turkish

PULMONAIRE : French Turkish

akciğer+

PULPE : French Turkish

[la] (meyve ve sebzelerde) et, eten

PULPE DE DOIGTS : French Turkish

parmak ucu

PULPE DENTAIRE : French Turkish

dişözü

PULSATION : French Turkish

[la] nabız atışı

PULSION : French Turkish

[la] itki

PULVÉRISATEUR : French Turkish

[le] püskürgeç, pülverizatör

PULVÉRISATION : French Turkish

[la] tozlaştırma, püskürtme

PULVÉRISER : French Turkish

"toz etmek; paramparça etmek; yok etmek; püskürtmek"

PUMA : French Turkish

[le] puma

PUNAISE : French Turkish

"[la] tahtakurusu; kâğıt çivisi, pünez"

PUNCH : French Turkish

[le] punç

PUNCHING-BALL : French Turkish

[le] (boks) armuttop, yumruktop

PUNIR : French Turkish

ceza vermek, cezalandırmak

PUNISSABLE : French Turkish

"ceza görmesi gereken; cezalandırılabilir"

PUNITIF : French Turkish

cezalandırıcı

PUNITION : French Turkish

[la] ceza, ceza verme

PUPILLE : French Turkish

[la] gözbebeği

PUPILLE DE L'ÉTAT : French Turkish

devlet koruması altındaki çocuk

PUPILLE DE LA NATION : French Turkish

savaşta öksüz kalan çocuk

PUPITRE : French Turkish

[le] (üzerinde kitap\\nota okunan) sehpa

PUR : French Turkish

"temiz; katkısız, arı "

PUR ET SIMPLE : French Turkish

apaçık

PUR-SANG : French Turkish

[le] safkan at

PURE ET SIMPLE : French Turkish

kayıtsız şartsız