Ottoman Turkish
LEHEB : Ottoman Turkish
Ateşin alevlenmesi. Ateş alevi. Havaya yükselen toz
LEHEB : Ottoman Turkish
ateş alevi
LEHEB SURESİ : Ottoman Turkish
"Kur'an-ı Kerim'in
suresi olup ""Tebbet, Mesed"" Suresi de denir. Mekkîdir."
LEHEB-ÜN NÂR : Ottoman Turkish
Ateşin alevi
LEHEBAN : Ottoman Turkish
Ateşin alevlenmesi
LEHEF : Ottoman Turkish
Kaybolan bir şeyden dolayı müteessir olup üzülme
LEHESAN : Ottoman Turkish
Susuzluk
LEHEVAT : Ottoman Turkish
(Lehât. C.) Küçük diller
LEHF : Ottoman Turkish
Yok olan şey için hasret çekip üzülmek
LEHFAN : Ottoman Turkish
Kalbi yanık, hasret çeken. Özleyen
LEHHAN : Ottoman Turkish
Okurken çok yanlışlık yapan kimse
LEHİB : Ottoman Turkish
Açık yol
LEHİNDE : Ottoman Turkish
t. Onun faydasına, aleyhinde olmadan. Onun için, iyiliğine
LEHİNE : Ottoman Turkish
onun faydasına
LEHİV : Ottoman Turkish
(Lehv) Günahlı, şehevi, nefsâni meşguliyet. Kadınla yabancı erkeğin oynaması. * Eğlence, oyun
LEHİV : Ottoman Turkish
günahlı eğlence
LEHK : Ottoman Turkish
şiddet. * Meşakkat, zahmet. * Birbiri içine girmek
LEHLE : Ottoman Turkish
Süst ve zayıf nesne. * Seyrek dokunmuş bez. * Fusaha indinde makbul olmayan şiir ve söz
LEHM : Ottoman Turkish
Bir şeyi hemen yutma
LEHS : Ottoman Turkish
Nefesi kesilip dili dışarı çıkarma
LEHSAN : Ottoman Turkish
Susuz
LEHT : Ottoman Turkish
Bir nevi yürüyüş
LEHT-İ CİĞER : Ottoman Turkish
Ciğerden kopma parça
LEHU : Ottoman Turkish
(Bak: Leh)
LEHUM : Ottoman Turkish
Obur, çok yiyici
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani