Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MAAŞ : Ottoman Turkish

Geçinilecek şey. Yaşayış. Aylık para

MAAŞ : Ottoman Turkish

geçinilecek şey, yaşayış, aylık para

MAAŞAT : Ottoman Turkish

(Maâş. C.) Maaşlar. Memur, emekli, dul, yetim vs. gibi kimselere verilen aylıklar

MAAŞEN : Ottoman Turkish

Yaşayış bakımından

MAAŞEN : Ottoman Turkish

yaşayış ve geçim bakımından

MAAŞİR : Ottoman Turkish

(Ma'şer. C.) (Bak: Ma'şer
İlticâ
Melce')

MABA'Dİ : Ottoman Turkish

(Mâbadi) Sonrası. Bundan sonrası

MABAKİ : Ottoman Turkish

Geri kalan, kalan, artan

MABEYN : Ottoman Turkish

Ara. Aradaki şey. İki şeyin arası. * Haremle selâmlık arasındaki oda. * Padişah yakınlarının bulunduğu oda

MABGUZ : Ottoman Turkish

(Bugz. dan) Nefret ve buğzedilmiş. Sevilmemiş

MABSARA : Ottoman Turkish

Bedihî ve zâhir olan hususlar. Açık ve meydanda olan hususlar

MABTAHA : Ottoman Turkish

(C: Mebâtıh) Kavun karpuz ekecek yer

MAC : Ottoman Turkish

Tuzlu su

MACC : Ottoman Turkish

Ağzından sular akan yaşlı deve

MACERA : Ottoman Turkish

Olup geçen şey. Baştan geçen hadise

MACERAPEREST : Ottoman Turkish

f. Maceracı. Macera meraklısı

MACİD : Ottoman Turkish

Çok âli. Şerif. Yüce. Kerim. * Hoş. Nâzik meşreb

MACİN : Ottoman Turkish

(C: Micân) Her dileğini yapan kimse. * Hile yolunu öğreten

MACUN : Ottoman Turkish

Hamur kıvamındaki ilâç. * Hamur gibi yoğurulmuş şey

MACUŞUN : Ottoman Turkish

Gemi, sefine. * Boyanmış elbise

MAD : Ottoman Turkish

Yumuşak taze ot

MADAHİK : Ottoman Turkish

(Madhek. C.) Güldürücü ve komik kimseler. Soytarılar

MADAK : Ottoman Turkish

Sıkıntı, darlık

MADALLE : Ottoman Turkish

Yolun kaybolduğu yer

MADALYA : Ottoman Turkish

İtl. Büyük işlerde muvaffak olanlara veya büyük fedakârlık ve kahramanlık gösterenlere hediye ve hatıra olarak verilen ve çok defa yuvarlak biçimde, göğüse takılacak şekilde olan kıymetli madeni parça