Ottoman Turkish
MAKNA' : Ottoman Turkish
Kanaat edip râzı olacak yer. * Şâhid, adâlet şâhidi
MAKNAT : Ottoman Turkish
Ümit kesecek yer
MAKNEE (MAKNEUT) : Ottoman Turkish
Güneş görmeyen yer
MAKR : Ottoman Turkish
Çok acı olmak
MAKREBE : Ottoman Turkish
Hısımlık, yakınlık. Karâbet
MAKREME : Ottoman Turkish
(Bak: Mikrame)
MAKRU' : Ottoman Turkish
Okunan. Okunmuş olan
MAKRUF : Ottoman Turkish
Töhmetli kimse. * Yabana atılmış nesne
MAKRUH : Ottoman Turkish
Yaralanmış, kahredilmiş. Mecruh
MAKRUN : Ottoman Turkish
(Karn. dan) Ulaşmış. Kavuşmuş. Yakın. * Müsaadeye mazhar. * Çatık kaşlı olmak
MAKRUN-U MÜSÂADE : Ottoman Turkish
İzin almış, izne kavuşmuş
MAKRUN-U SIHHAT : Ottoman Turkish
Sıhhat ve hakikata yakın. Doğruluk derecesi fazla
MAKRUNİYET : Ottoman Turkish
Yaklaşma. Yakınlık
MAKRUT : Ottoman Turkish
Selem ağacının yaprağıyla dibâgat olan gön ve sahtiyan
MAKRUZ : Ottoman Turkish
(Karz. dan) Ödünç verilmiş. İkraz edilmiş. Borç olarak verilmiş
MAKRÛ : Ottoman Turkish
okunan
MAKRÛN : Ottoman Turkish
yakın, ulaşmış
MAKS : Ottoman Turkish
Suya dalmak. Daldırmak
MAKSAD : Ottoman Turkish
(C.: Makasıd) (Kasd. den) Kasdolunan ve istenilen şey. Merâm, gâye
MAKSAD : Ottoman Turkish
istenen
MAKSAD VE MÜSTEKARRIN TEMEYYÜZÜ : Ottoman Turkish
Kelâmın maksadının ve karar kıldığı yerin açık olarak belli olması
MAKSAL : Ottoman Turkish
Mahsul ekilen yer
MAKSAR : Ottoman Turkish
Nihâyet, son, netice
MAKSARA : Ottoman Turkish
(C: Mekâsır-Mekâsir) Köşk, kasr
MAKSEBE : Ottoman Turkish
Sazlık, kamışlık
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani