Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MEBAD : Ottoman Turkish

(Mebâdâ) f. Sakın, olmaya ki

MEBADİ : Ottoman Turkish

(Mebde. C.) Mebdeler, başlangıçlar, ilk unsurlar. * Çekirdekler. * Prensipler

MEBADİ-İ ZARURİYYE : Ottoman Turkish

Bir hakikat tam bilinmeden önceki isbat edici zaruri emâreler, başlangıçlar, hazırlıklar. (Bak: Hads)

MEBAHİS : Ottoman Turkish

Bahisler. Mebhaslar. * Araştırma yerleri

MEBAHİS-İ İLMİYE : Ottoman Turkish

İlmi bahisler

MEBAL : Ottoman Turkish

(Bevl. den) Sidiğin çıktığı yer

MEBALİĞ : Ottoman Turkish

(Meblâğ. C.) Paralar, akçeler

MEBANİ : Ottoman Turkish

Temeller. Esaslar. * Yapılar. Binâlar

MEBANİ-İ KELÂM : Ottoman Turkish

Sözün esâsını teşkil eden şeyler

MEBDE : Ottoman Turkish

aşlangıç

MEBDE' : Ottoman Turkish

Baş taraf. Başlangıç. Başlama. * Kaynak. Kök. Temel. Esas

MEBDE-İ SUKUT : Ottoman Turkish

Sukutun başlangıcı. Düşüşün mebdei

MEBDEİYET : Ottoman Turkish

Başlangıç olma işi

MEBERRAT : Ottoman Turkish

(Meberre. C.) Sevab için, hayır kazanmak için yapılan işler

MEBERRE : Ottoman Turkish

(C.: Meberrât) Sevab için, hayır kazanmak için yapılan iş

MEBERRET : Ottoman Turkish

Nöbet şekeri

MEBGA : Ottoman Turkish

Talep mevzii, isteme yeri

MEBGUZ : Ottoman Turkish

Sevilmemiş. Buğzedilmiş. Nefret edilmiş

MEBHAS : Ottoman Turkish

Kısım. Bahis. Fasıl. Bir mes'eleye âid söz. * Arama, araştırma yeri. * Bir şeyin arandığı yer

MEBHAS : Ottoman Turkish

ölüm

MEBHUR : Ottoman Turkish

Nefes darlığına mübtelâ olan, hırhır soluyan

MEBHUS : Ottoman Turkish

Bahsolunan. Bahsolunmuş. Evvelce bahsi geçmiş

MEBHUS-ÜN ANH : Ottoman Turkish

Sözü geçmiş şey. Bahsolunan şey

MEBHUT : Ottoman Turkish

Hayretle, şaşkın, mütehayyir. Sersem

MEBHÛT : Ottoman Turkish

şaşkın