Ottoman Turkish
ME'MUREN : Ottoman Turkish
Me'mur olarak, memurlukla. Bir iş ile vazifelendirerek
ME'MURİYET : Ottoman Turkish
Me'murluk. Vazife, görev, hizmet
ME'MURİYET-İ ASLİYE : Ottoman Turkish
Asıl me'murluk
ME'MURÎN : Ottoman Turkish
(Me'mur. C.) Devlet hizmetinde bulunan kimseler. Me'murlar
ME'N : Ottoman Turkish
(C: Müün-Me'nât) Böğür. * Yer kazmakta kullanılan ucu demirli ağaç
ME'NE : Ottoman Turkish
Böğür, hâsıra
ME'NUB : Ottoman Turkish
(Bak: İhcâc)
ME'NUF : Ottoman Turkish
Burunda hastalığı olup koku alamayan
ME'NUS : Ottoman Turkish
Alışılmış. Alışık. Ünsiyet edilmiş. * Beğenilmiş. Mergub
ME'NUSE : Ottoman Turkish
Ateş
ME'NUSİYET : Ottoman Turkish
Alışılmış olma. Alışılma. Ünsiyet edilmiş olma
ME'NUT : Ottoman Turkish
Hased olunmuş kişi, mahsud
ME'R : Ottoman Turkish
Katı, şiddetli, şedid. * Fesad
ME'RUZA : Ottoman Turkish
Ağaç kurdunun yediği ağaç
ME'RUŞ : Ottoman Turkish
Yer. Arz. Yeryüzü
ME'S : Ottoman Turkish
İnsanların arasını bozmak, araya fesad sokmak
ME'SAR : Ottoman Turkish
(C.: Meâsır) Hapsetmek. * Hapsedecek yer
ME'SEDE : Ottoman Turkish
Arslanlı yer
ME'SEM : Ottoman Turkish
(Me'seme) Günah. Kabahat, suç
ME'SERE : Ottoman Turkish
(Meâsir) Eskiden kalma güzel eser. * Cömertlik. * Güzel hareket ve fiil
ME'SUM : Ottoman Turkish
Günahlı, suçlu, maznun
ME'SUR : Ottoman Turkish
Esir edilmiş. * Hürriyeti alınmış olan
ME'SUR(E) : Ottoman Turkish
Ecdaddan rivayet edilen. * Meşhur. * İtibarlı. Beğenilmiş olan. * Rivayet yolu ile öğretilmiş meşhur ve mühim haberler. * Bir kılınç ismi
ME'TEM : Ottoman Turkish
(C: Meâtim) Kadınlar cemiyeti
ME'TÎ : Ottoman Turkish
Gelecek yer
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani