Ottoman Turkish
MERKEZ : Ottoman Turkish
orta mekân, idare yeri
MERKEZ-İ ARZ : Ottoman Turkish
Arzın merkezi. Dünyanın merkezi, iç tarafı
MERKEZ-İ DEVR : Ottoman Turkish
Hareket eden bir cismin, etrafında devrettiği nokta
MERKEZ-İ SIKLET : Ottoman Turkish
Ağırlık merkezi
MERKEZ-İ TEŞRİ' : Ottoman Turkish
Kanun yapma merkezi
MERKEZ-İ ÂLEM : Ottoman Turkish
Güneş, şems
MERKEZİYET : Ottoman Turkish
merkezlik
MERKEZİYYET : Ottoman Turkish
İşlek yerde, merkezde bulunmuş olmak. * Bütün işlerin bir yerden idare edilir olması, merkezleştirilmesi
MERKEZÎ : Ottoman Turkish
(Merkeziye) Merkeze mensub. Merkezde bulunan. Merkezle alâkalı
MERKEZÎ : Ottoman Turkish
merkezde olan
MERKU' : Ottoman Turkish
Eski, yırtılmış elbise
MERKUB : Ottoman Turkish
(Rükub. dan) Üzerine binilmiş, bindirilmiş. * Üzerine binilen hayvan veya nakil vasıtası
MERKUM : Ottoman Turkish
Cem'olmuş, toplanmış, birikmiş
MERKUN : Ottoman Turkish
Büyük havuz
MERKUZ : Ottoman Turkish
Tahrik olunmuş, harekete getirilmiş. * Ayakla tepilmiş
MERKUZİYET : Ottoman Turkish
Dikilme, saplanma
MERKÛB : Ottoman Turkish
inek
MERMA(T) : Ottoman Turkish
Etli, şişman kadın
MERMAHUR : Ottoman Turkish
Bir cins güzel koku
MERMAK : Ottoman Turkish
Yaramaz nesne
MERMARE (MERMURE) : Ottoman Turkish
Yumuşak vücutlu kadın
MERMAZ : Ottoman Turkish
(C: Merâmız) Harâretinden, üzerindeki yanacak gibi olan kumluk yer
MERMERÎS : Ottoman Turkish
Zahmet, meşakkat
MERMİ : Ottoman Turkish
(Remiy. den) Atılmış. * Ateşli silâhlar içine konan kurşun, gülle. Fişek
MERMİ : Ottoman Turkish
kurşun
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani