Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MUFÎ : Ottoman Turkish

İfa eden, ödeyen, yerine getiren

MUG : Ottoman Turkish

(C.: Mugan) Mecusi. Ateşperest. Ateşe tapan. Zerdüşt dininde olan

MUG-BEÇEGÂN : Ottoman Turkish

(Mugbeçe. C.) f. Mecusi çocukları. * Meyhâne çırakları

MUG-KEDE : Ottoman Turkish

f. Meyhane. * Ateşe tapanların ibadethanesi

MUGABBER : Ottoman Turkish

Tozlu nesne

MUGABENE : Ottoman Turkish

(Gabn. dan) İki taraf birbirini aldatma

MUGABESE : Ottoman Turkish

Karıştırmak

MUGADDİ : Ottoman Turkish

esleyici

MUGADDÎ : Ottoman Turkish

(Mugazzi) Gıdalı, besleyici, gıdası çok, faydalı

MUGADERE : Ottoman Turkish

(Mugaderet) Bırakmak, salıvermek

MUGAFAZA : Ottoman Turkish

Ansızdan tutmak

MUGALAKA : Ottoman Turkish

Diğerleri karışmayarak iki kişinin atlarıyla yarışması

MUGALATA : Ottoman Turkish

(Galat. dan) Karşısındakini yanıltmak için söz söylemek. Doğruya benzer yanlış sözler. Safsata. Hatalı ve yanlış söz. Demagoji. * Man: Vehimlerden terekküb eden kıyastır

MUGALATA : Ottoman Turkish

yanıltıcı için söz söyleme

MUGALATAT : Ottoman Turkish

(Mugalata. C.) Safsatalar. Demagojiler. Mugalâtalar

MUGALAZA : Ottoman Turkish

Düşmanlık, husumet, adâvet

MUGALEBE : Ottoman Turkish

Üstün olmağa, galib gelmeyeğe çalışmak. Birisine galib gelmek

MUGALGAL : Ottoman Turkish

Haber

MUGALLAT(A) : Ottoman Turkish

(Galat. dan) Yanlış telâffuz edilmiş

MUGALLEB : Ottoman Turkish

Defâlarca mağlup olan kişi

MUGALLÎ : Ottoman Turkish

(Galeyân. dan) İyice kaynatılmış. * Ihlamur, papatya gibi çiçeklerin kaynatılmış suyu

MUGAMERE : Ottoman Turkish

(Ga, uzun okunur) Nefsini zorluğa ve şiddete zorlama

MUGAMESE : Ottoman Turkish

Suya daldırışmak, birbirini suya daldırmak

MUGAMEZE : Ottoman Turkish

Birini göz işaretiyle zemmetme

MUGAMİR : Ottoman Turkish

Nefsini tehlikeye koyan kişi