Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MUGAMMED : Ottoman Turkish

(Gamd. dan) Örtülü, kılıflı. Kınına konmuş

MUGAMMER : Ottoman Turkish

İşten anlamıyan bön kimse

MUGAN : Ottoman Turkish

(Mug. C.) f. Mecusiler, ateşe tapanlar. Zerdüştler

MUGANE : Ottoman Turkish

Ateşe tapan mecusilerin âyini

MUGANNİ : Ottoman Turkish

nağmeyle okuyan

MUGANNİYE : Ottoman Turkish

Şarkıcı kadın

MUGANNÎ : Ottoman Turkish

Nağmeli ve çeşitli sesle okuyan, ahenkle okuyucu. * Hoş sesle öten

MUGAR : Ottoman Turkish

Düşman üzerine hücum etmek

MUGARRAK : Ottoman Turkish

(Gark. dan) Suya daldırılmış. * Gümüşle süslü

MUGARRİD : Ottoman Turkish

Pek güzel öten kuş. * Yüksek sesle nefse hoş gelen şarkılar söyliyen

MUGAS : Ottoman Turkish

Yaban narının kökü

MUGASMER : Ottoman Turkish

Kaba dokunmuş kötü bez

MUGASSAS : Ottoman Turkish

Kalıba dökülmüş

MUGATTÎ : Ottoman Turkish

Perdelenmiş, örtülmüş. Üstü örtülü

MUGAVELE : Ottoman Turkish

Bir kimseyi azdırıp yoldan çıkarmak. * Helâk etmek

MUGAVERE : Ottoman Turkish

Yağma, çapul

MUGAYEBE : Ottoman Turkish

Kaybolma. * Bir kimseyi arkasından zemmetme. Gıybet etme

MUGAYERET : Ottoman Turkish

(Gayr. den) Aykırılık. Uymazlık. Başka türlü olma

MUGAYERET : Ottoman Turkish

aykırılık

MUGAYİR : Ottoman Turkish

Aykırı. Uymaz. Zıd. Başka türlü

MUGAYİR : Ottoman Turkish

aykırı

MUGAYLAN : Ottoman Turkish

Çölde yetişen bir nevi dikenli çalı. Deve dikeni

MUGAYLANGÂH : Ottoman Turkish

f. Dünya

MUGAYLANZAR : Ottoman Turkish

f. Dünya. * Deve dikeni biten yer, dikenlik

MUGAYYEB : Ottoman Turkish

(C.: Mugayyebât) (Gayb. dan) Kayıp. Kaybedilmiş