Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MUKAM : Ottoman Turkish

Durduracak mekân. İkamet mevzii. * Durmak, ikamet

MUKAME : Ottoman Turkish

İkamet, oturma. * İkamet yeri, vatan. * Ümmet

MUKAMEHA : Ottoman Turkish

Başını yukarı kaldırmak

MUKAMERE : Ottoman Turkish

Kumar oynama

MUKAMİK : Ottoman Turkish

Sözü boğazı içinden söyleyen

MUKAMİR : Ottoman Turkish

Kumarbaz. Kumar oynatan

MUKANAT : Ottoman Turkish

Karıştırmak

MUKANFEZ : Ottoman Turkish

Üzeri yumuşak dikenlerle örtülü olan hayvan. Kirpi

MUKANNA' : Ottoman Turkish

Peçeli

MUKANNEN : Ottoman Turkish

(Kanun. dan) Muntazam. Tertibli. * Kanun ile vâcib ve mukarrer olan. * Zaman ve miktarı hiç şaşmayan. Tertibe dahil olarak kararlaşmış olan

MUKANNEN : Ottoman Turkish

kanunla belirlenmiş, düzenli

MUKANNİBE : Ottoman Turkish

Gelin süsleyen kadın

MUKANNİN : Ottoman Turkish

Kanun yapan. İntizama koyan. Kanun tertib ve ihdas edici olan

MUKANNİN : Ottoman Turkish

kanun koyan, düzenleyen

MUKANNİT : Ottoman Turkish

Yer altından kanalla su akıtan kişi. * Muti kimse, itaat eden, emre boyun eğen kişi

MUKANTAR(A) : Ottoman Turkish

(Kantara. dan) Kemer şeklinde olan köprü. * Birbiri üstüne yığılmış çok şey. * Muhkem

MUKANTARAT : Ottoman Turkish

(Mukantara. C.) Köprüler. Kemer şeklinde olan yapılar

MUKARAA : Ottoman Turkish

(Kur'a. dan) Ad çekişme. Karşılıklı kur'a çekme. * Kılınç kullanarak döğüşmek. Cenkte, muharebede kahramanların birbiriyle vuruşmaları. * Bir şeyin taksiminde atışmak

MUKARAZA : Ottoman Turkish

Kazanca ortak olup zararı sermâyeye ait olmak üzere bir kimseye belirli bir miktar sermaye verme

MUKAREBET : Ottoman Turkish

(Kurb. dan) Akrabalık, yakınlık

MUKARENET : Ottoman Turkish

(A, uzun okunur) Yakınlık. Ayrılmayıp musâhebe etmek. * Bitişmek. Birleşmek. * Uygunluk. * Bir yere gelmek

MUKARENET : Ottoman Turkish

itişiklik, yakınlık

MUKARİB : Ottoman Turkish

Birbirine yakın ve karib olan. İyi ve kötü ortasında orta hâlli olan

MUKARİB-ÜL VÜCUD : Ottoman Turkish

Olması yakın, vücuda gelmesi yakın

MUKARİN : Ottoman Turkish

Yakın olan. Bitişen. Ulaşan. Ulaşmış olan