Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MUKADDESÂT : Ottoman Turkish

(Mukaddes. C.) Kudsi olanlar. Mukaddes olanlar

MUKADDESÂT : Ottoman Turkish

kutsal olanlar

MUKADDİM : Ottoman Turkish

"(Kıdem. den) Takdim eden. Sunan. Öne, ileriye geçiren. Öne koyan. * Cür'etli çeri kimse. * Gözün pınarı, (""mukdim-ül ayn"" da derler.)"

MUKADDİMAT : Ottoman Turkish

(Mukaddime. C.) Mukaddimeler. İlk gelenler. İlk sözler

MUKADDİME : Ottoman Turkish

Evvel gelen. Öne geçen. Her şeyin evveli. * Bir kitapta asıl maksada başlamadan evvel kitapda olan bahisler hakkında ve kitabın muhteviyatına dâir yazılan makale, önsöz. * Alın. Nâsiye. Alındaki perçem

MUKADDİME : Ottoman Turkish

aşlangıç, önsöz

MUKADDİME-İ KÜBRÂ : Ottoman Turkish

Büyük başlangıç

MUKADDİR : Ottoman Turkish

" ""takdir eden, kıymet biçen"" mânâsında ilâhî isim."

MUKADDİRÂNE : Ottoman Turkish

f. Takdir edercesine, kıymetini bilircesine, kıymetine göre sıralarcasına. Mukaddire yakışır hâlde

MUKADDİRÎN : Ottoman Turkish

(Mukaddir. C.) Kıymet ve paha biçenler. Takdir edenler

MUKAFFA : Ottoman Turkish

Kafiyeli, kafiyelenmiş. Birbirini tâkib eden

MUKAFFA : Ottoman Turkish

kafiyeli

MUKAFFEL : Ottoman Turkish

(Kufl. den) Kilitlenmiş, kilitli

MUKAFFÎ : Ottoman Turkish

Resul-i Ekremin (A.S.M.) bir ismidir. (Çünkü, O'nu dünyanın hiç bir şeyi Allah'a tâbi olmaktan ayıramamış ve bütün enbiyâ ve resullerin iyi yollarını da tâkib etmiştir.)

MUKAHHİR : Ottoman Turkish

(Kahr. dan) Kahreden, tahkir eden, yok eden

MUKALKAL : Ottoman Turkish

Kararsız. * Şarap, hamr

MUKALKALE : Ottoman Turkish

şişe. Sürahi

MUKALLED : Ottoman Turkish

(Kald. dan) Boynuna gerdanlık takılmış. * Padişah tarafından nişan takılan kimse. * (Taklid. den) Taklid edilen. Örnek tutulan. Misal alınan

MUKALLEF : Ottoman Turkish

Kalafatlanmış, taklif edilmiş

MUKALLİB : Ottoman Turkish

(Kalb. den) Başka tavra geçiren. Başka hâle değiştiren. Bir başka tarafa döndüren

MUKALLİD : Ottoman Turkish

Benzemeye veya benzetmeğe çalışan. Taklid eden. * Bir şeyi boynuna takan, asan. * Kuşatan

MUKALLİD : Ottoman Turkish

taklitçi

MUKALLİDÂNE : Ottoman Turkish

f. Benzetmeğe, taklide özenircesine. Taklid edercesine. Benzemeğe çalışırcasına

MUKALLİDÎN : Ottoman Turkish

(Mukallid. C.) Taklidçiler. Örnek ve misâl alanlar. * Takınanlar. Boyuna takanlar

MUKALLİS : Ottoman Turkish

Ağaç oynatıcı