Multilingual Turkish Dictionary Ottoman Turkish

MUHÂKEME : Ottoman Turkish

düşünme, akıl yürütme, hüküm çıkarma, yargılama

MUHÂKÂT : Ottoman Turkish

taklit etme

MUHÂKÎ : Ottoman Turkish

enzer

MUHÂL : Ottoman Turkish

imkânsız, olması mümkün olmayan

MUHÂLEFET : Ottoman Turkish

karşı gelme, ayrı düşünme, uymama

MUHÂLİF : Ottoman Turkish

karşı, zıt, aykırı, uymaz

MUHÂLİYET : Ottoman Turkish

imkânsız oluş

MUHÂLÂT : Ottoman Turkish

muhaller, imkânsız olmalar

MUHÂREBE : Ottoman Turkish

savaşma

MUHÂREBÂT : Ottoman Turkish

savaşmalar

MUHÂRİB : Ottoman Turkish

savaşan

MUHÂSAMA : Ottoman Turkish

düşmanlık

MUHÂSAMET : Ottoman Turkish

düşmanlık besleme

MUHÂSARA : Ottoman Turkish

kuşatma

MUHÂSEBE : Ottoman Turkish

hesaplaşma, hesap görme

MUHÂSİB : Ottoman Turkish

hesapçı

MUHÂSIM : Ottoman Turkish

düşman

MUHÂT : Ottoman Turkish

kuşatılmış

MUHÂTAB : Ottoman Turkish

kendisine söz söylenilen

MUHÂTABÂNE : Ottoman Turkish

kendisine söz söylenilen kimse gibi

MUHÂTABÎN : Ottoman Turkish

kendisine söz söylenenler

MUHÂTARA : Ottoman Turkish

korkulu durum

MUHÂVERE : Ottoman Turkish

konuşma

MUHÂVERÂT : Ottoman Turkish

konuşmalar

MUHÎF : Ottoman Turkish

(Muhife) Korkunç. Korkutucu