Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MÜLÂHAZA : Ottoman Turkish

dikkatle bakma, iyice düşünme

MÜLÂHHAS : Ottoman Turkish

özet, hulâsa

MÜLÂKAT : Ottoman Turkish

kavuşma, konuşma

MÜLÂKİ : Ottoman Turkish

uluşan, kavuşan

MÜLÂTEFE : Ottoman Turkish

lâtifeleşme, şakalaşma

MÜLÂYEMET : Ottoman Turkish

yumuşaklık

MÜLÂYİMANE : Ottoman Turkish

yumuşakça

MÜLÂZEMET : Ottoman Turkish

ağlanma, devam

MÜLÂZIM : Ottoman Turkish

gerekli, lüzumlu, teğmen

MÜLÛK : Ottoman Turkish

melikler, hükümdarlar

MÜMAİLEYH : Ottoman Turkish

kendisinden söz edilen

MÜMAS : Ottoman Turkish

temas eden, dokunan

MÜMASELET : Ottoman Turkish

misil olma, benzerlik

MÜMASİL : Ottoman Turkish

enzeri, misli, dengi

MÜMATALA : Ottoman Turkish

savsaklama, borcu uzatma

MÜMAŞAAT : Ottoman Turkish

maslahat namına hoş geçinme, anlaşma yolunu seçme

MÜMAŞAATKÂR : Ottoman Turkish

hoş geçinen, anlaşma yolunu seçen

MÜMEHHED : Ottoman Turkish

hazırlanmış, serilmiş

MÜMESSEL : Ottoman Turkish

temsil getirilen

MÜMESSİL : Ottoman Turkish

temsilci

MÜMEVVEH : Ottoman Turkish

vehmî, hayâlî

MÜMEYYİZ : Ottoman Turkish

ayıran, ayırd eden

MÜMEYYİZE : Ottoman Turkish

ayıran, temyiz eden

MÜMİDD : Ottoman Turkish

yardım eden, uzatan

MÜMİN : Ottoman Turkish

îman eden