Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MÜTEVAHHİŞ : Ottoman Turkish

ıssız, kimsesiz, korkutucu, ürkütücü

MÜTEVAKKIF : Ottoman Turkish

ağlı olan

MÜTEVATTIN : Ottoman Turkish

vatan edinmiş

MÜTEVECCİH : Ottoman Turkish

yönelik, yönelen

MÜTEVECCİHEN : Ottoman Turkish

yönelerek

MÜTEVEFFA : Ottoman Turkish

vefat etmiş, ölmüş

MÜTEVEHHİM : Ottoman Turkish

kuruntulu

MÜTEVEKKİL : Ottoman Turkish

vekil eden, tevekkül eden

MÜTEVEKKİLANE : Ottoman Turkish

tevekkül edercesine, Allaha güvenerek

MÜTEVELLİ : Ottoman Turkish

vakıf idarecisi

MÜTEVELLİD : Ottoman Turkish

doğan, ortaya çıkan

MÜTEVESSÎ : Ottoman Turkish

genişleyen

MÜTEVÂKKİ : Ottoman Turkish

sakınan

MÜTEVÂLİ : Ottoman Turkish

devamlı

MÜTEVÂTİR : Ottoman Turkish

yalan üzerine birleşmeleri aklen mümkün olmayan bir topluluğun bir olay hakkında verdikleri kesin haber

MÜTEVÂTİREN : Ottoman Turkish

kesin ve şüphesiz bir haber olarak

MÜTEVÂZİN : Ottoman Turkish

tartıları aynı olan

MÜTEVÂZÎ : Ottoman Turkish

vezinli, tartılı

MÜTEVÂZI : Ottoman Turkish

alçakgönüllü, tevazu sahibi

MÜTEVÂZIANE : Ottoman Turkish

alçakgönüllü bir biçimde

MÜTEYAKKIZ : Ottoman Turkish

uyanık

MÜTEZELLİL : Ottoman Turkish

alçalan, zillete katlanan

MÜTEZELLİLÂNE : Ottoman Turkish

zelil olarak, alçalarak, zilletini bilip göstererek

MÜTEZELZİL : Ottoman Turkish

sarsılan

MÜTEZELZİLE : Ottoman Turkish

sarsılmış