Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
NA'NAA : Ottoman Turkish

Irak etmek, uzaklaştırmak. * Hızlı konuşmak, tez tez söylemek. * Katı deprenmek. * Yemeğe nane koymak

NA'R : Ottoman Turkish

Çağırmak. * Haykırmak. * Burun içinden çıkan ses. * Gitmek. * Firar, kaçmak. * Galeyan

NA'RA : Ottoman Turkish

"(C.: Na'rât) Yüksek sesle uzun uzun bağırma. * Tar: Eskiden yangına giderken ve dönerken kalabalık caddelerde, geçitlerde, dönemeçlerde, meydanlarda tulumbacıların içlerinden ""naracı"" adı verilen birinin bağırması yerinde kullanılır bir tâbirdir. Nâra atmakla yangın münasebetiyle sokağa fırlayan halkı çiğnenmekten kurtarmak için insanî bir maksad tâkib edilmekle beraber, daha ziyade caka satılırdı. (O.T.D.S.)"

NA'RAT : Ottoman Turkish

(Bak: Na'ra)

NA'RE : Ottoman Turkish

Nâra. Yüksek sesle uzun uzun bağırma. Çağırma. Haykırma. * Burun içinden çıkan ses

NA'RE-ENDÂZ : Ottoman Turkish

f. Nâra atan. Yüksek sesle uzun uzun bağıran

NA'REZEN : Ottoman Turkish

f. Nâra atan. Yüksek sesle uzun uzun bağıran

NA'S : Ottoman Turkish

Uykusu gelmek. Uyku bastırmak

NA'SAN : Ottoman Turkish

Uykusu gelmiş olan adam

NA'SEL : Ottoman Turkish

Erkek sırtlan. * Uzun sakallı bir kimsenin adı

NA'SELE : Ottoman Turkish

Yaşlıların yürüyüşü

NA'T : Ottoman Turkish

Medih ve senâ ederek, vasıflarını göstererek bir şeyi anlatmak. * Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselâmı medhederek yazılan kaside

NA'Y : Ottoman Turkish

Ölüm haberi getirmek

NA'YE : Ottoman Turkish

Birisinin öldüğünü bildiren söz. * Bir adamın zünub ve kabahatini izhar ve işaa eden söz

NA'Z : Ottoman Turkish

Münteşir olmak, yayılmak. * Kıvama gelmek

NA'ÇE : Ottoman Turkish

f. Yumuşak yer

NA'Ş : Ottoman Turkish

Kefene sarılıp tabuta konmuş ölü. * Cansız vücud

NA-AŞNA : Ottoman Turkish

f. Bilinmeyen, yabancı

NA-BALİG : Ottoman Turkish

f. Henüz büluğa ermemiş, daha bâliğ olmamış. * Erişmemiş, yetişmemiş

NA-BAYESTE : Ottoman Turkish

f. Lüzumsuz, gereksiz. Uygun ve münasib olmıyan

NA-BECA : Ottoman Turkish

f. Yersiz, uygunsuz, münasebetsiz

NA-BEDİD : Ottoman Turkish

(Bak: Nâ-bercâ)

NA-BEHENCAR : Ottoman Turkish

f. Usulsüz, kuralsız, yolsuz, kaidesiz

NA-BEHENGÂM : Ottoman Turkish

f. Vakitsiz, mevsimsiz, zamansız

NA-BEHRE : Ottoman Turkish

f. Azim, ulu. * Karışık. * Soysuz