Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MIZYA' : Ottoman Turkish

Malını çok harcayan kimse. Malını fazlaca zâyi eden adam

MIZZ : Ottoman Turkish

Yemeğin lezzetinden ağzını şapırdatmak

MIŞAT : Ottoman Turkish

(Mışt. C.) Taraklar

MIŞMIŞ : Ottoman Turkish

Zerdali, erik veya kayısı

MIŞRAK : Ottoman Turkish

Güneşi bol olan yer

NA : Ottoman Turkish

"Arabçada ""Biz"" mânasına gelen zamirdir. Meselâ: Kitabünâ $
""Kitabımız"" misalinde olduğu gibi, kelimenin veya fiilin sonuna eklenen bitişik zamirdir."

NA'AB : Ottoman Turkish

Aceleci. Hızlı yürüyen, tez giden kişi

NA'AL : Ottoman Turkish

Nalbant. Nalin yapan

NA'AR : Ottoman Turkish

Fesad ve fitneye çalışan. * Kanı kaçmış olup sâbit olmayan damar

NA'B : Ottoman Turkish

Karga veya horoz ibiği

NA'BÜDÜ : Ottoman Turkish

"""Biz ibadet ederiz"" mânâsında fiil. ( Bak: Nun-u na'büdü)"

NA'C : Ottoman Turkish

(C: Niâc-Neacât) Koyun

NA'CAT : Ottoman Turkish

(Na'ce. C.) Dişi koyunlar

NA'CE : Ottoman Turkish

(C.: Niâc-Na'cât) Dişi koyun. * Dişi sülün. * Kadına da istiare ile söylenir

NA'F : Ottoman Turkish

Sütü çok olan deve

NA'K : Ottoman Turkish

Karga avazı. * Çobanın koyuna haykırıp çağırması

NA'L : Ottoman Turkish

Nal. Ayağa giyilen tahta ayakkabı veya hayvanların ayağına çakılan demir. * Oturulacak yerlerin en aşağısı

NA'L-BUR : Ottoman Turkish

f. Nal, çivi vs. satan veya yapan kimse. Nalbur

NA'L-TIRAŞ : Ottoman Turkish

f. Ağaç ayakkabı yapan kimse. * Nalıncı

NA'LEYN : Ottoman Turkish

Bir çift ayakkabı. * Bir çift nalın

NA'LÎ : Ottoman Turkish

Nal biçiminde olan

NA'MA : Ottoman Turkish

Rahatlık, nimet. Minnet, ihsan ve atiyye. İyi halde bulunmak

NA'MAN : Ottoman Turkish

Tâif yolunda Arafata çıkar bir derenin adı

NA'ME : Ottoman Turkish

Derinin nazik olması. * Hoş dirlikli olmak

NA'NA : Ottoman Turkish

(C.: Neâni-Ne'nâ') Nâne. * Uzun boylu adam