Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
MIKNA' : Ottoman Turkish

(Mıknaa) (C.: Mekani') Başörtüsü

MIKNATIS : Ottoman Turkish

yun. Demir ve benzeri mâdenleri kendine çekici hususiyeti bulunan câzibe. * Başka te'sir altında kalmadan kuzey ve güney kutuplarına doğru yönünü değiştiren demir çubuk. (İki kutbu bulunan bu mıknatıslı çubuğun şimale bakan kısmına şimal (kuzey) ucu, cenuba çekilen ucuna da cenub (güney) ucu diyoruz. * Mağnetik oluş

MIKNATIS : Ottoman Turkish

azı metalleri çeken madde

MIKNATISİYYET : Ottoman Turkish

Mıknatıs kuvveti ve hassası

MIKNEB : Ottoman Turkish

(C: Mekanib) Otuz kırk kadar olan at sürüsü. * Avcılar torbası

MIKNEVA : Ottoman Turkish

Hizmet eden, hizmetçi

MIKRA' : Ottoman Turkish

Hekimlerin, hastanın vücudunu dinledikleri âlet

MIKRAME : Ottoman Turkish

Nakışlı eşarp. Mendil. Havlu. Peştemal

MIKRAZ : Ottoman Turkish

(C.: Mekariz) Makas. Kesecek âlet

MIKTAL : Ottoman Turkish

(C.: Mekâtıl) Bıçkı

MIKTARE : Ottoman Turkish

Kuş ayağına yapılan köstek. * Kelepçe

MIKVEM : Ottoman Turkish

(C: Mekâvim) Saban ağacının tutulacak yeri

MIKVES : Ottoman Turkish

Yay kabı

MIKZAF : Ottoman Turkish

Kayık küreği

MIKZEF : Ottoman Turkish

Tanbur

MINKARÎ : Ottoman Turkish

Gaga biçiminde. Gagaya benzer olan. * Gaga ile alâkalı

MINTAKA : Ottoman Turkish

(Mıntıka) Muayyen bir yer. Havali. Taraf. Kısım. Kuşak. Kenar. Yeryüzünde bir kısım. Bölge

MINTAKA-İ MEMNUA : Ottoman Turkish

Yasak bölge

MINTÎK : Ottoman Turkish

Çok düzgün konuşan

MINTIKA : Ottoman Turkish

ölge

MINTIKA-İ HARRE : Ottoman Turkish

Sıcak mıntıka. Ekvator iklimi olan yerler. Hatt-ı istiva mıntıkası

MINTIKAT-ÜL BÜRUC : Ottoman Turkish

Burçlar mıntıkası. Coğ: Oniki burcun bulunduğu tutulma dairesi. (Bak: Büruc)

MINZAR : Ottoman Turkish

Röntgen. * Bakma âleti

MIS'AD : Ottoman Turkish

Merdiven. Yükseğe çıkmakta kullanılan âlet. Asansör

MISBAH : Ottoman Turkish

"Kandil. Çıra. Meş'ale. Lâmba. (Aya, güneşe, yıldızlara ve mecâzen de Resul-i Ekrem'e (A.S.M.) bu isim verilmiştir.)Sabah ve sabahat maddesinden ism-i âlettir ki; sabah gibi lâtif ve kuvvetli aydınlık veren lâmba demektir. (E.T.)"