Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
NASRANİ : Ottoman Turkish

Hristiyanlıkla alâkalı ve ona mensub olan. Hristiyanlardan olan. (Bak: Nasara)

NASRANİYET : Ottoman Turkish

"Hristiyanlık.(Nasraniyet, ya intifa veya ıstıfa edip İslâmiyete karşı terk-i silâh edecektir. Nasraniyet, bir kaç defa yırtıldı, protestanlığa geldi. Protestanlık da yırtıldı, tevhide yaklaştı. Tekrar yırtılmağa hazırlanıyor, ya intifa bulup sönecek veya hakiki Nasraniyetin esasını câmi' olan Hakaik-ı İslâmiyeyi karşısında görecek, teslim olacaktır.İşte bu sırr-ı azime Hz. Peygamber (A.S.M.) işaret etmiştir ki; ""Hz. İsa nâzil olup gelecek, ümmetimden olacak, şeriatımla amel edecektir."" M.)"

NASREDDİN : Ottoman Turkish

(Nasr-üd din) Dine yardımı dokunan

NASREDDİN HOCA : Ottoman Turkish

(Mi:
1284) Mizahlı, güldürücü sözleri ile meşhur bir zâttır. Akşehir, Sivrihisar Medreselerinde okumuş, Selçuklular zamanında yaşamıştır

NASRULLAH : Ottoman Turkish

Allah'ın yardımı

NASRÂNİYET : Ottoman Turkish

Hıristiyanlık

NASRÂNÎ : Ottoman Turkish

Hıristiyan

NASS : Ottoman Turkish

Kat'ilik, kesinlik, açıklık. Te'vile ihtimali olmayan söz veya delil. * Kur'ân-ı Kerim veya Hadis-i Şerifde bir iş ve mes'ele hakkında olan açıklık ve bu şekilde açık olan kelâm ve âyet. Akide. * Bir haberi kimden aldığını söyleyerek, en nihayet o haberi ilk söyleyene kadar nakledilişi isbat etmek.Bazılarınca istihraç ve izhar mânâlarından me'huzdur. Bir şeyin belâğ ve nihayetine denir. Bundan başka: Delil, haber, seyr-i şedid, ref', hüccet, bürhan, zuhur mânalarına da gelir

NASS : Ottoman Turkish

kesin, tartışılmaz olan, âyet ve hadîs

NASS-I HADİS : Ottoman Turkish

"Hadisin açık, gerçek ifadesi. Muhtemeli olmayan sağlam mânaya delâlet eden lâfız. Delil mânâsına olan ""Nass-ül fukaha"" bundan alınmıştır."

NASS-I KATI' : Ottoman Turkish

Mânâsı açık olan Kur'an âyetlerinden delil olarak gösterilen âyet

NASSAH : Ottoman Turkish

Terzi, hayyat

NASSEN : Ottoman Turkish

kesin olarak

NASSİYE : Ottoman Turkish

"(yun: Dogmatizm) Fls: Bir görüşün doğruluğuna peşin olarak inanan ve bu inanışlarını tenkide tabi tutmayanların düşünüş tarzı. Son heceleri
. izm ile biten görüşler, taraftarlarınca peşin olarak kabul edildiklerinden birer dogmatik görüş örneğidir. Meselâ; komünizm, materyalizm, darvinizim, birer dogmatizm mâhiyetindedirler. İslâmda zorlama yoktur, inanç için bilgi ve tefekkür esastır. Hakiki düşünce hürriyeti İslâmda vardır. İslâm dışında
..izmle biten görüşler önderlerini tartışılmaz otorite olarak kabul eder ve karşı görüşte olanlara her türlü baskı ve zulmü reva görürler."

NASSÎ : Ottoman Turkish

Nass'a ait. Her türlü şübhe ve tereddüdün ve tenkidin üstünde tutulacak şekilde olan kesinlik, kat'ilik, açıklık. Bedahet. * Âyet ve hadisle doğruluğu sâbit olan

NAST : Ottoman Turkish

Sükut. Konuşurken dinlemek için susmak

NASUH : Ottoman Turkish

Hâlis. Temiz. Kesin, kat'i. * Çok nasihat eden

NASUHÎ : Ottoman Turkish

(Nasuhiyye) Bozulmaz şekilde tövbe eden

NASUR : Ottoman Turkish

Göz pınarında, mak'at havâlisinde ve diş etlerinde olur bir hastalık

NASUS : Ottoman Turkish

(Bak: Nass)

NASUT : Ottoman Turkish

İnsanlık. İnsanlar ve onlarla alâkalı şeyler

NASUTİYÂN : Ottoman Turkish

İnsanlar

NASUTÎ : Ottoman Turkish

Dünya ile ilgili, insanlığa ait, insanlıkla ilgili

NASYE : Ottoman Turkish

Her nesnenin iyisi

NASÂRA : Ottoman Turkish

Hıristiyanlar