Ottoman Turkish
Ottoman Turkish
NÂDİREN : Ottoman Turkish
nadir olarak
NÂDİRÂT : Ottoman Turkish
az bulunanlar
NÂDÂN : Ottoman Turkish
cahil, haddini bilmez
NÂEHİL : Ottoman Turkish
işin adamı olmayan
NÂF : Ottoman Turkish
f. Göbek. * Mc: Orta
NÂF-I ZEMİN : Ottoman Turkish
Zeminin ortası. Mekke-i Mükerreme
NÂF-I ÂLEM : Ottoman Turkish
Mekke-i Mükerreme
NÂF-I ŞEB : Ottoman Turkish
Gece yarısı
NÂFİA : Ottoman Turkish
faydalı olan
NÂFİLE : Ottoman Turkish
isteğe bağlı ibadet, boş
NÂFİZ : Ottoman Turkish
nüfuz eden, içe işleyen
NÂFÎ : Ottoman Turkish
faydalı
NÂFIK : Ottoman Turkish
geçer akçe
NÂGÂH : Ottoman Turkish
irdenbire
NÂHAK : Ottoman Turkish
haksız
NÂHİYE : Ottoman Turkish
elde
NÂHOŞ : Ottoman Turkish
hoş olmayan
NÂHU : Ottoman Turkish
öyle ise, şöyle ki, işte
NÂHUN : Ottoman Turkish
f. Tırnak
NÂHUN-BE-DENDÂN : Ottoman Turkish
f. Hayretten veya kederden dolayı parmağını ısırmış olan
NÂHUN-BÜRÂ(Y) : Ottoman Turkish
f. Tırnak makası, tırnak çakısı
NÂHUN-TIRAŞ : Ottoman Turkish
f. Tırnak makası, tırnak çakısı
NÂHUNBÜR : Ottoman Turkish
f. Tırnak makası
NÂİB : Ottoman Turkish
vekil
NÂİL : Ottoman Turkish
erişen, kavuşan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani