Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
PAPAĞAN : Ottoman Turkish

İtl. İnsan konuşmasını taklid edebilen bir kuş

PAPEZ : Ottoman Turkish

f. İnişi ve yokuşu olan yer

PAPURE : Ottoman Turkish

f. İki çift öküz koşulan ağır bir cins saban

PAR : Ottoman Turkish

f. Geçen yıl, bıldır. * Para

PARAFE : Ottoman Turkish

Fr. Kısa imza, işâret

PARAFE : Ottoman Turkish

kısa imza

PARAGRAF : Ottoman Turkish

Yun. Düz yazıda bölümlerden herbiri

PARAGRAF : Ottoman Turkish

yazı bölümü

PARALEL : Ottoman Turkish

Yun. Müvazi. * Geo: Bütün noktaları birbirinden aynı uzaklıkta olan çizgi veya hat, düzlük, satıh

PARANTEZ : Ottoman Turkish

Yun. Cümle içinde geçen bir sözü, metin dışı tutmak için o sözün başına ve sonuna konulan işaret

PARAV : Ottoman Turkish

f. Kocakarı, acûze

PARAVAN(A) : Ottoman Turkish

İtl. Eskiden haremle selâmlığı ayıran ve şimdi de ilk bakışta görülmesi caiz olmıyan yerleri örten perdeler. * Daha ziyade kapıların dışına veya içine konan, katlanır, taşınır tenteneli perde. * Gizleme vasıtası

PARAZİT : Ottoman Turkish

Yun. Radyo gibi ses veya elektrik âletlerinin zırıltı ve gürültü çıkarması. * Başka bir hayvan veya nebatın üzerinde onun zararına yaşayan canlı. Asalak. Tufeylî

PARDUZ : Ottoman Turkish

f. Eskici, yamacı

PARE : Ottoman Turkish

"f. Cüz, parça. Kesinti. * Para. Kuruşun kırkta biri. * Kur'an-ı Kerim'in otuz kısmından bir kısmı, bir cüz'ü. * Sayı, bölük. * ""Parça"" mânâsına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Meh-pâre $
Ay parçası. * Güzel. Yek-pâre $
Tek parça, bir parça."

PARE-DUZ : Ottoman Turkish

f. Eskici, yamacı

PARE-PARE : Ottoman Turkish

f. Parça parça

PARGÎ : Ottoman Turkish

f. Mutfak ve banyo sularının toplandığı çukur. * Orospuluk

PARİN : Ottoman Turkish

(Pârine) f. Geçen yılki, geçen sene olan, bıldırki

PARİR : Ottoman Turkish

f. Dayak, destek, direk

PARLAMENTO : Ottoman Turkish

İng. Millet meclisi. Milletvekillerinden meydana gelen meclis ve senatonun tamamı

PARS : Ottoman Turkish

f. Dine bağlı kimse. * Nâmuslu, iffetli, temiz ve doğru insan. * Fars milleti, İran kavmi

PARSAL : Ottoman Turkish

f. Geçen yıl, bıldır

PARSE : Ottoman Turkish

f. Dilencilik

PARSEL : Ottoman Turkish

Fr. Bir maksatla ayrılarak sınırlandırılmış arazi parçası