Ottoman Turkish
PAYZAR : Ottoman Turkish
f. Ayakkabı, pabuç
PAYZEDE : Ottoman Turkish
f. Çiğnenmiş, ayak altında kalmış
PAYZEN : Ottoman Turkish
f Ayağına pranga vurulmuş. Forsa, deniz esiri. * Suçlu. * Esir. * Hizmetçi, uşak
PAYÛE : Ottoman Turkish
(Bak: Pâ)
PAZAC : Ottoman Turkish
f. Ebe kadın. * Dadı, sütnine
PAZEN : Ottoman Turkish
f. Pezevenk
PAZİN : Ottoman Turkish
f. Gecenin bir kısmı
PAZİR : Ottoman Turkish
Destek, payanda, dayak
PAZUBEND : Ottoman Turkish
(Bak: Bâzubend)
PAÇAN : Ottoman Turkish
f. Saçan, saçıcı
PAÇAVRE : Ottoman Turkish
f. Paçavra, kirli bez
PAÇEK : Ottoman Turkish
f. Tezek, mayıs
PAÇENG : Ottoman Turkish
f. Küçük pencere. * Baca, menfez delik
PAŞ : Ottoman Turkish
"f. ""Serpen, saçan, dağıtan"" mânâsında birleşik kelimeler yapılır."
PAŞ PAŞ : Ottoman Turkish
f. Parça parça, ufak ufak. * Dağınık
PAŞA : Ottoman Turkish
"Sivillerle askerlerin ileri gelenlerinin bir kısmına verilen resmi ünvandı. Osmanlıların ilk devirlerinde bu ünvan, hânedân mensublarıyla yalnız bir kısım idare adamlarına verilirken sonradan askeriden ""mir-i liva"" ve daha yüksek rütbede olanlarla; mülkiyeden vezir, beylerbeyi, mir-i miran ve mir-ül ümera rütbelerine tahsis edilmiştir. Damat Paşa, Ağa Paşa, Vali Paşa o cümledendir.Paşa kelimesinin aslı hakkında pek çok ihtilâf vardır. Lügat erbabının bazıları, Farsça ""Pây-i şah"" lâfzından değiştirilmiş olduğunu; bâzıları da Türkçede büyük birâder mânasına gelen ""Beşe"" kelimesinin telâffuzunun zamanla ""paşa""ya değiştiğini; bir kısmı da evin, ailenin büyüğü, reisi anlamına gelen ""Baş ağa"" dan tahrif edildiğini yazarlar. Ayrıca Türklerde büyük evlâda da paşa derler. Paşa tâbiri, hürmet ifadesi olarak, ulema ve meşâyihten bazılarına da verilmiştir. Bugün dilimizde generâl anlamına kullanılır. (O.T.D.S.)"
PAŞA : Ottoman Turkish
general
PAŞALI : Ottoman Turkish
Paşa ünvanını alan vezir ve beylerbeyi gibi büyük devlet adamlarının hizmetinde bulunan gedikli ağalar
PAŞAN : Ottoman Turkish
f. Saçan, saçıcı
PAŞAZÂDE : Ottoman Turkish
Paşa oğlu
PAŞENDE : Ottoman Turkish
f. Saçan, dağıtan, saçıcı
PAŞİB : Ottoman Turkish
f. Basamak, merdiven
PAŞİDE : Ottoman Turkish
f. Saçılmış, serpilmiş, dağılmış
PAŞNA : Ottoman Turkish
f. Topuk, ökçe
PAŞNİN : Ottoman Turkish
f. Ağaç ve tahta parçaları
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani