Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
RAHİM(E) : Ottoman Turkish

Hafif sesli, lâtif sözlü kız

RAHİMALLAH : Ottoman Turkish

Allah rahmet eylesin

RAHİMANE : Ottoman Turkish

Şefkat ederek, acıyarak. Merhamet ve rahmet ile Cenab-ı Hakk'a yakışır tarzda

RAHİME : Ottoman Turkish

Rahmet eylesin

RAHİMEHULLAH : Ottoman Turkish

"""Allah ona merhamet eylesin, Allah rahmet eylesin"" meâlinde duâdır."

RAHİMEHUMALLAH : Ottoman Turkish

"""Onların ikisine de Allah rahmet eylesin"" meâlinde duâdır."

RAHİMEHUMULLAH : Ottoman Turkish

"""Allah onlara rahmet eyleye"" meâlinde duadır."

RAHİMİYYET : Ottoman Turkish

(Bk: Rahmaniyet)

RAHİMÎN : Ottoman Turkish

(Rahîmûn) Merhametliler, acıyıp esirgeyenler, rahmet edenler, şefkat edenler

RAHİN : Ottoman Turkish

Rehin veren, malını rehine koyan. *Sâbit, dâim, devamlı. * Devenin ve adamın zayıfı

RAHİS : Ottoman Turkish

Ucuz, yumuşak elbise. * Ansızın ölüm

RAHİYE : Ottoman Turkish

(C.: Revâhi) Bal arısı

RAHİYYE : Ottoman Turkish

Yolluk. Yol masrafları

RAHK : Ottoman Turkish

Sarmak, istilâ etmek

RAHL : Ottoman Turkish

(C.: Rihâl) Semer, palan. * Yağmurluk ve saire gibi yol levâzımı

RAHL (RIHL) : Ottoman Turkish

Göçmek, irtihal etmek

RAHLE : Ottoman Turkish

Küçük masa

RAHLE : Ottoman Turkish

küçük masa

RAHLE-İ TEDRİS : Ottoman Turkish

Üzerine ders verilen veya alınan rahle. * Bir âlimden alınan ders

RAHLÂ' : Ottoman Turkish

Arkası beyaz, diğer yerleri siyah olan dişi koyun. * Yalnız arkası kara olan deve

RAHM : Ottoman Turkish

Acıma, koruma, esirgeme, şefkat etmek. * Hısımlık, karabet, akrabalık

RAHM : Ottoman Turkish

acıma, esirgeme

RAHM Ü ŞEFKAT : Ottoman Turkish

Merhamet ve şefkat etmek

RAHMA' : Ottoman Turkish

Başı beyaz olan dişi koyun

RAHMAN : Ottoman Turkish

Bütün yaratıklara rızıklarını veren, her an bütün mahlukat hakkında hayır ve rahmet irade buyuran, bütün mahlukatına sayısız nimetler veren. Nizam ve adâlet sâhibi. (Allah)