Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
RANİN : Ottoman Turkish

f. Pantolon. şalvar. Don

RAPOR : Ottoman Turkish

Fr. Bir tedkik neticesini bildiren yazı

RAPOR : Ottoman Turkish

inceleme sonucunu bildiren yazı

RAPÖRTAJ : Ottoman Turkish

(Bak: Röportaj)

RAS' : Ottoman Turkish

Yapışmak

RASAA : Ottoman Turkish

(C.: Rusâ) Bal arısının yavrusu

RASAD : Ottoman Turkish

Gözetlemek, beklemek, pusuda olmak

RASAD : Ottoman Turkish

gözetleme, bakma

RASADGÂH : Ottoman Turkish

f. Bekleme yeri, gözetleme yeri. Gözlemevi

RASADHÂNE : Ottoman Turkish

f. Havanın değişen şekillerini, sıcaklık ve soğukluğu tesbit etmek için veya yıldızların hareketlerini tesbit ve takib maksadiyle çalışılan yer

RASAF : Ottoman Turkish

Kaldırım. Kaldırım taşları

RASAFE : Ottoman Turkish

(C.: Risâf) Ok üstüne sarılan kiriş

RASAFET : Ottoman Turkish

Dayanıklılık, sağlamlık

RASANET : Ottoman Turkish

Sağlamlık, dayanıklık. * Sabit, muhkem, metin

RASAS : Ottoman Turkish

Kurşun, kalay, lehim

RASAS-I MÜZAB : Ottoman Turkish

Eritilmiş kalay

RASASÎ : Ottoman Turkish

Kalaycı. * Kurşun renginde olan

RASATHÂNE : Ottoman Turkish

gözlem evi

RASD (RUSUD) : Ottoman Turkish

Yol gözlemek

RASF : Ottoman Turkish

Oka kiriş sarmak. * Birbirine zammetmek. * Kaldırım döşemek

RASİ' : Ottoman Turkish

Hırs ve tama eden

RASİA : Ottoman Turkish

(C.: Rasâyi) Halka

RASİB (RÂSİBE) : Ottoman Turkish

Tortulaşan, dibe çöken

RASİD : Ottoman Turkish

Muntazır, bekleyen kimse. * Avını bekleyen ve yaklaştığında hemen üzerine sıçrayan canavar

RASİF : Ottoman Turkish

Dayanıklı, sağlam, muhkem. * Taş temel, rıhtım. * Denizin yüzüne çıkmış kayalar