Ottoman Turkish
REDİM : Ottoman Turkish
Eski, köhne kaftan
REDM : Ottoman Turkish
(C.: Rüdum) Bir şeyin önüne sed yapma. * Bir şey dâimi olmak ve akmak. * Pencere, kapı ve delik gibi yerleri tıkama. Tamâmen kapama. * Zülkarneyn seddinin ismi
REDM-İ AZİM : Ottoman Turkish
Zülkarneyn Seddi'nin ismi
REDS : Ottoman Turkish
Taş atmak
REDYAN : Ottoman Turkish
Davar yelmek
REDÂ : Ottoman Turkish
süt emme
REE : Ottoman Turkish
(Bak: Rie)
REE : Ottoman Turkish
akciğer
REEL : Ottoman Turkish
Fr. Gerçek, hakiki, sahici
REEL : Ottoman Turkish
gerçek
REF : Ottoman Turkish
kaldırma
REF' : Ottoman Turkish
Kaldırma, yüceltme, yukarı kaldırma. * Lağvetme, hükümsüz bırakma. * Gr: Arapça bir kelimenin sonunu merfu' (ötreli) okumak
REF'-İ CİDAL : Ottoman Turkish
Kavga ve çekişmeye son verme
REF'-İ İMTİYAZ : Ottoman Turkish
İmtiyazın, sınıflamanın kalkması. Aynı hakka sahip herkese aynı muâmele yapılması
REFAGAT : Ottoman Turkish
Bolluk içinde geçinme
REFAH : Ottoman Turkish
olluk, rahatlık
REFAH(ET) : Ottoman Turkish
Bolluk, rahatlık
REFAKAT : Ottoman Turkish
Arkadaşlık, beraberlik
REFAKAT : Ottoman Turkish
eşlik etme, arkadaşlık
REFD : Ottoman Turkish
Atâ etmek, hediye vermek. * Yardım etmek. * Büyük kadeh
REFENN : Ottoman Turkish
Kuyruğu uzun olan at
REFES : Ottoman Turkish
(Rüfâs) Kinayesi icab eden şeyi açık söylemek. * Kinâye olarak. * Cimâ, nikâh. * Fuhşiyyât
REFET : Ottoman Turkish
merhamet, acıma
REFETKÂRANE : Ottoman Turkish
merhamet edercesine
REFETMEK : Ottoman Turkish
kaldırmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani