Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
REMENDE : Ottoman Turkish

f. Ürkek, ürkücü

REMES : Ottoman Turkish

(C.: Ermâs) Denizde üzerine binilen sal. * Kalan süt artığı

REMG : Ottoman Turkish

Bâtıl etmek. * Baş yarmak

REMGERDE : Ottoman Turkish

f. Titremiş. * Ürkek, ürkmüş

REMH : Ottoman Turkish

Süngü ile vurmak. * Tekme vurmak

REMİ : Ottoman Turkish

(C.: Ermiye) Yağmuru iri olan ve yere şiddetle inen bulut

REMİDE : Ottoman Turkish

f. Ürkmüş, korkmuş, çekingen

REMİL : Ottoman Turkish

ir fal türü

REMİM : Ottoman Turkish

f. Kemiğin çürümesi. Çürük

REMİYYE : Ottoman Turkish

Bir nesne ile atılmış olan av

REMİZ : Ottoman Turkish

kapalı söyleyiş, işaretle anlatma

REMK : Ottoman Turkish

Durmak, ikâmet. * Boz renk

REML : Ottoman Turkish

(Remil) Kum falı, bir takım nokta ve çizgilerle fala bakmak oyunu. * Filistin'de bir kasaba

REMLA' : Ottoman Turkish

Ayakları siyah, diğer tarafları beyaz olan dişi koyun

REMLÎ : Ottoman Turkish

"(Şihâbüddin Remlî) (Mi:
1440) Filistin'in Reml kasabasında doğmuş, Şeyhülislâm'dır. Mecmuat-ul Ahzab'da namı Kutb-ül Ârifîn diye geçer. Kimya-yı Saadet namında salâvatları ile meşhurdur. Fıkh ve tevhide, tasavvufa dair manzumeleri vardır. "" İmam-ı Remlî"" diye anılır."

REMM : Ottoman Turkish

Islah etmek, düzeltmek. * Yemek, ekletmek

REMMA' : Ottoman Turkish

Beyaz tenli kadın

REMMAA : Ottoman Turkish

Oturak yeri. * Çocukların başındaki oynak yer

REMMAH : Ottoman Turkish

Mızrakçı, süngücü

REMMAZ : Ottoman Turkish

(Remz. den) İşaretlerle konuşan

REMRAM : Ottoman Turkish

Bir ağaç cinsi. * Yazın biten bir ot

REMS : Ottoman Turkish

Sürtme odunu. * El ile meshetmek. * Islah etmek, düzeltmek

REMY : Ottoman Turkish

Atma. Tüfek atma

REMZ : Ottoman Turkish

İşaret. İşaretle anlatmak. * Güç anlaşılır. * Gizli ve kapalı söyleme

REMZ : Ottoman Turkish

emiz