Multilingual Turkish Dictionary Ottoman Turkish

RESİDE-İ HİTÂM : Ottoman Turkish

Sona ermiş, hitâm bulmuş, bitmiş

RESİF : Ottoman Turkish

Su yüzüne kadar gelen sıralanmış kayalar

RESİL : Ottoman Turkish

(C.: Rüsül
Rüselâ) Elçi

RESİM : Ottoman Turkish

Bir çeşit deve yürüyüşü

RESİS : Ottoman Turkish

Yaralı, mecruh. * Köhne, eski. Eskimiş, yıpranmış

RESİYY : Ottoman Turkish

Hayır veya şerde musırrâne direnen. * Çatıyı ayakta tutan direk

RESL : Ottoman Turkish

Kıvırcık olmayan saç

RESM : Ottoman Turkish

(Resim) Yazma, çizme, desen. * Eser, iz, nişan, alâmet. * Suret. * Tertib. Tarz, üslub. * Fotoğraf resmi. * Âdet, usul, tavır, davranış. * Alay, merâsim. * Man: Bir şeyi başkalarından ayırdeden tarif

RESM : Ottoman Turkish

esim

RESM-İ GEÇİT : Ottoman Turkish

Askerî bir kıt'anın yahut bir mektebin talebelerinin gösteri mahiyetinde geçişi. Geçit resmi

RESM-İ GÜMRÜK : Ottoman Turkish

Gümrük vergisi

RESM-İ KADİM : Ottoman Turkish

Eski usûl

RESM-İ KÜŞAD : Ottoman Turkish

"Yeni yapılan mekteb, fabrika, kışla, hükümet konağı, demiryolu vs. gibi şeylerin umuma açılışı yerinde kullanılan bir tâbirdir. Yeni tabirde "" Açılış töreni"" demektir."

RESMEN : Ottoman Turkish

Devlet namına, resmî olarak, devlet tarafından. * Kat'i olarak anlaşıldığına göre. * İsteye isteye. Bile bile. * Görünüşte, âdet yerini bulsun diye. Nezaket icabı olarak