Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
REVAK-ÜL AYN : Ottoman Turkish

Kaş

REVAK-I UHREVİYE : Ottoman Turkish

Âhirete açılan yer, mezar. * Cennet bahçesi. Âhiretin mukaddemesi

REVAKİD : Ottoman Turkish

(Râkid. C.) Durgun olanlar

REVALVER : Ottoman Turkish

(Bak: Rovelver)

REVAN : Ottoman Turkish

f. Giden, akıcı. * Derhal. * Ruh, can. Nefs-i nâtıka. * Edb: Su gibi akıp giden güzel söz

REVAN : Ottoman Turkish

giden, akan

REVAN-BAHŞ(A) : Ottoman Turkish

f. Canlandırıcı, can bağışlayıcı

REVAN-I TABİAT : Ottoman Turkish

Âlemin canlılığı, akıcılığı, hareketli oluşu

REVANE : Ottoman Turkish

f. Yürüyen, giden

REVANİ : Ottoman Turkish

f. Değerli, rağbetli revaçlı. * Tepside pişirilen irmik veya undan bir tatlı çeşidi

REVANİ-FÜRUŞ : Ottoman Turkish

f. Revanici. Revani satan

REVASİ : Ottoman Turkish

(Râsiye. C.) Büyük dağlar

REVASİB : Ottoman Turkish

(Rüsub. C.) Tortular

REVASİB-İ REMLİYE : Ottoman Turkish

Kum tortuları

REVASİM : Ottoman Turkish

Akarsu

REVASİR : Ottoman Turkish

(Reysar. C.) Reçeller

REVATİB : Ottoman Turkish

Vazifeler, maaşlar. * Farz namazından önce kılınan müekked sünnetler

REVAYİH : Ottoman Turkish

(Revâih) Râyihalar, güzel kokular. (Aslı: Revâih)

REVAZİN : Ottoman Turkish

(Revzen. C.) f. Pencereler

REVB (RUB) : Ottoman Turkish

Sütün yoğurt olması

REVBAN : Ottoman Turkish

(C.: Rübâ) Sütün yoğurt olması. * Sarhoşluk şiddetinden birbirine karışmış olan insanlar

REVC : Ottoman Turkish

(Revac) Geçmek. * Rüzgârın karışık esmesiyle ne taraftan geldiği belli olmaması

REVENDE : Ottoman Turkish

f. Giden, gidici. * Çok yürüyen

REVENDEGÂN : Ottoman Turkish

(Revende. C.) f. Yürüyenler, gidenler

REVG : Ottoman Turkish

Talep etmek, istemek. * Yönelmek, eğilmek, meyletmek