Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
REYHAN : Ottoman Turkish

Hoş güzel koku. * Rızık ve maişet, rahmet. * Ekin yaprağı. * Fesleğen denilen kokulu bir ot

REYHAN : Ottoman Turkish

güzel bir koku, hoş kokulu bir bitki

REYHANÎ : Ottoman Turkish

Fesleğen gibi ince nakışlı. * Divanî hat da denilen bir yazı tarzı

REYHEKAN : Ottoman Turkish

Za'feran

REYK : Ottoman Turkish

Her nesnenin evveli ve efdali, iyisi

REYM : Ottoman Turkish

Alçak yer. * Kabir. * Derece. * Deveyi boğazlayıp taksim ettikten sonra kalan kemik. * Ziyâde çok, fazla

REYN : Ottoman Turkish

Leke, kir, pas. * Gönül karası, kalb katılığı, günahın artması. * Uyku, mestlik galebe etmek. * Çıkması mümkün olmayan şey

REYS : Ottoman Turkish

Eğlenmek, eğlendirmek

REYTA : Ottoman Turkish

(C.: Riyat-Riyâtâ) Car denilen örtü

REYYA : Ottoman Turkish

Güzel koku

REYYAN : Ottoman Turkish

(C.: Rivâ) Suya kanmış, sudan doymuş. * Sarhoş

REYYAN : Ottoman Turkish

suya kanmış, tatmin olmuş

REYYE : Ottoman Turkish

Çokluk, fazlalık, kesret

REYŞ : Ottoman Turkish

Ok yeleklemek

REZ : Ottoman Turkish

f. Bağ kütüğü, asma

REZ : Ottoman Turkish

üzüm, asma

REZA' : Ottoman Turkish

(Bak: Reda')

REZAAT : Ottoman Turkish

Süt emme

REZAG : Ottoman Turkish

Sıvı balçık. * İnce çamur

REZAHAT : Ottoman Turkish

Yorulmak. * Hali yaramaz, vaziyeti kötü olmak

REZAİL : Ottoman Turkish

(Rezile. C.) Utanılacak çok fena işler, alçakça hareketler

REZALET : Ottoman Turkish

Utanç verici şey. Utanılacak hal. * Alçaklık, rezillik. * Maskaralık. * Arsızlık

REZAN : Ottoman Turkish

Ağır, ciddi, vakarlı, ağırbaşlı ve temkinli kimse

REZANET : Ottoman Turkish

Ağırbaşlılık, vakarlılık, temkinlilik, ciddilik

REZAYA : Ottoman Turkish

(Rezie. C.) Musibetler, belâlar