Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
REVNAK-I CEMAL : Ottoman Turkish

Yüzün güzellik ve parlaklığı

REVNAKDÂR : Ottoman Turkish

parlak, taze, hoş

REVNÜMA : Ottoman Turkish

(Ru-nüma) f. Zuhur eden, kendini gösteren. * Yüz görümlüğü

REVS : Ottoman Turkish

Sabit olmak

REVSE : Ottoman Turkish

Pislik. * Fışkı, tezek

REVV : Ottoman Turkish

Çift, karı-koca, zevc

REVY : Ottoman Turkish

(Davar) Suya kanmak

REVZ : Ottoman Turkish

Sınamak, denemek, tecrübe

REVZAT : Ottoman Turkish

(C.: Ravz-Ravzât-Riyaz-Rizât) Çayırlı, çimenli ve sulu yer. * Bostan

REVZEKE : Ottoman Turkish

(C.: Revâzik) Küçük kuzu ve oğlak

REVZEN : Ottoman Turkish

(C.: Revâzin) Pencere

REVZEN-İ MAHLU : Ottoman Turkish

İndirilmiş pencere

REVZENE : Ottoman Turkish

(C.: Revâzin) Pencere

REVÂ : Ottoman Turkish

uygun, lâyık

REVÂBIT : Ottoman Turkish

abıtalar, bağlılıklar

REVÂTİB : Ottoman Turkish

vazifeler, maaşlar

REVÂYİH : Ottoman Turkish

ayihalar, kokular

REY : Ottoman Turkish

oy, görüş, fikir

REY' : Ottoman Turkish

Arpa, buğday, tahıl. * Rücu', geri dönme, avdet. * Ziyade, çok

REYAH : Ottoman Turkish

(Râh. C.) şaraplar. * Gökçek kokulu küçük bir kuyu

REYB : Ottoman Turkish

(Bak: Rayb)

REYC : Ottoman Turkish

Akça, para, pul. * Örtülmüş ve kilitlenmiş olan büyük kuyu

REYDE : Ottoman Turkish

(C.: Ruyud) Dağın sivri ve yumru tarafı. * Yavaş ve yumuşak esen rüzgâr

REYEAN : Ottoman Turkish

Artma, çoğalma, ziyâdeleşme, bereketlenme. * Her şeyin evveli, tazelik zamanı

REYEAN-I ŞEBAB : Ottoman Turkish

Gençlik çağı