Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
SIDDÎKA : Ottoman Turkish

Doğruluk ve samimiyette çok sâdık olan kadın. * Allah yolunda çok sâdık olan Hazret-i Aişe (R.A.) vâlidemiz ve Hazret-i Meryemin vasıf ve isimlerdir

SIDDÎKİYET : Ottoman Turkish

Sadâkat ve doğrulukta en ileri oluş. Çok sâdık olma hâli. Velilik mertebesinin nihâyeti. Peygamberlik mertebesinin bidâyeti olan makam. * Aşere-i Mübeşşere'nin birincisi ve ilk halife olan Hz. Ebubekir'in (R.A.) nâmı ve sıfatıdır. * Çok doğru olup, hiç yalan söylememek

SIDDÎKİYET : Ottoman Turkish

sıddîklik, manen pek yüksek bir makam

SIDDÎKÎN : Ottoman Turkish

Sıddık olanlar, Hazret-i Ebubekir (R.A.) gibi olanlar. Hazret-i Ebubekir (R.A.) gibi olanlar ve Onun izini takib edenler. Allah yolunun sadakatte en ileri olanları

SIDDÎKÎN : Ottoman Turkish

sıddîkler

SIDK : Ottoman Turkish

Doğru söz. Hakikata muvâfık olan. Bir şeyin her hususu tam ve kâmil olması. * Ahdinde sâbit olmak. * Peygamberlere mahsus en mühim beş hasletten birisi. * Kalb temizliği.(İslâmiyetin esası sıdktır. İmanın hassası sıdktır. Bütün kemâlâta îsal edici sıdktır. Ahlâk-ı âliyenin hayatı sıdktır. Terakkiyatın mihveri sıdktır. Âlem-i İslâmın nizamı sıdktır. Nev-i beşeri kâbe-yi kemâlâta îsal eden sıdktır. Ashab-ı Kiramı bütün insanlara tefevvuk ettiren sıdktır. Muhammed-i Hâşimî Aleyhissalâtü Vesselâm'ı meratib-i beşeriyenin en yükseğine çıkaran sıdktır. İ.İ.)

SIDK : Ottoman Turkish

doğruluk, doğru söz, samimilik, bağlılık

SIDK U SELÂMET : Ottoman Turkish

Doğruluk ve selâmetlik için oluş

SIDK-I CENAN : Ottoman Turkish

Kalblerin sâdık oluşu, sadakatlı

SIDK-I DERUN : Ottoman Turkish

Kalb temizliği

SIFAT : Ottoman Turkish

Bir kimse veya şeyin hal ve vasfı, keyfiyeti. * Suret, çehre, yüz. Nişan, alâmet. * Bir şeyin keyfiyetini izah için kullanılan kelime

SIFAT : Ottoman Turkish

özellik

SIFAT TERKİBİ : Ottoman Turkish

"Sıfat tamlaması. Meselâ: ""Kâmil insan"" kelimeleri bir sıfat terkibidir. Burada Türkçe ifâdeye göre ""kâmil insan"" terkibinden birinci kelime sıfat (belirten), ikinci kelime ise mevsuf (belirtilen) dir. Farsça kâideye göre ""insan-ı kâmil"" diye söylenir."

SIFAT-I AYNİYE : Ottoman Turkish

Sadece zâta mahsus olan sıfat. Zatî sıfat. Lafza-i Celalin sadece Cenab-ı Vâcib-ül Vücud olan Rabbimize mahsus olması gibi. (Bak: Sıfât-ı selbiye ve Sıfât-ı sübutiye)

SIFAT-I SEMÂİYE : Ottoman Turkish

Gr: Kelimeye ait, kaideye, gramere uygun olmaksızın işitilmekle öğrenilen sıfat

SIFATÎ : Ottoman Turkish

sıfatla ilgili

SIFFİN : Ottoman Turkish

sahabeler arasında meydana gelen bir savaşın adı

SIFFÎN : Ottoman Turkish

"Hazret-i Ali (R.A.) ile Hazret-i Muaviye (R.A.) arasında vuku bulan muharebelere meydan olmakla şöhret bulmuştur. Sıffîn muharebesinde Hazret-i Ali'nin maiyyetinde
000 Hazret-i Muaviye'nin maiyyetinde
000 kişi vardı. Hazret-i Ömer'in (R.A.) oğlu Hz. Abdullah da şehid olanların arasında idi. Sıffîn vak'ası 110 gün sürmüş ve doksan muharebe olmuştur.(Hazret-i İmam-ı Ali'nin Vak'a-i Sıffîn'de, Hazret-i Muaviye'nin taraftarlariyle muharebesi ise, hilafet ve saltanatın muharebesidir. Yâni: Hazret-i İmam-ı Ali ahkâm-ı dini ve hakaik-ı İslâmiyeyi ve âhireti esas tutup, saltanatın bir kısım kanunlarını ve siyasetin merhametsiz mukteziyatlarını onlara feda ediyordu. Hazret-i Muaviye ve taraftarları ise; hayat-ı içtimaiye-i İslâmiyeyi, saltanat siyasetleriyle takviye etmek için azimeti bırakıp, ruhsatı iltizam ettiler, siyaset âleminde kendilerini mecbur zannedip ruhsatı tercih ettiler, hatâya düştüler. M.)"

SIFRİD : Ottoman Turkish

(C.: Safârid) Toygar adı verilen küçük kuş

SIFSIL : Ottoman Turkish

Bir ot cinsi

SIFTİT (SIFTÂT) : Ottoman Turkish

Kavi, kuvvetli, iri yarı, cesim kimse

SIFÂT : Ottoman Turkish

(Sıfat. C.) Sıfatlar, vasıflar

SIFÂT : Ottoman Turkish

sıfatlar, özellikler

SIFÂT-I ADEDİYE : Ottoman Turkish

Sayı sıfatları

SIFÂT-I CEMALİYE : Ottoman Turkish

Lütuf ve merhamet ile daha ziyade alâkalı olan vasıflar. (Bak: Celâl)