Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
TAFF : Ottoman Turkish

Tamam alıp eksik vermek

TAFH : Ottoman Turkish

Kaldırmak. * Dolu olmak

TAFİ : Ottoman Turkish

Her nesnenin üstüne gelen. * Hâriç, dış

TAFİF : Ottoman Turkish

Az, kalil

TAFİH : Ottoman Turkish

Dolu, mümteli

TAFK : Ottoman Turkish

(Tafak) Bir işe başlamak, mülâzemet etmek, başlayıp devamda sebat etmek

TAFN : Ottoman Turkish

Ölüm, mevt. * Haps

TAFR (TUFUR) : Ottoman Turkish

Yukarı sıçramak. Kalkmak

TAFRA : Ottoman Turkish

Yukarıya sıçrama atlama. * Yukarıdan atıp tutma. * İlmiye sınıfında rütbe ve derece alma

TAFRA : Ottoman Turkish

sıçrama, atlama, yukarıdan atıp tutma

TAFS (TUFUS) : Ottoman Turkish

Ölüm, mevt

TAFSİL : Ottoman Turkish

Etraflı olarak bildirmek. * Açıklamak, şerh ve beyan etmek. İzah etmek

TAFSİL : Ottoman Turkish

uzun uzadıya anlatma

TAFSİLEN : Ottoman Turkish

Uzun uzadıya, tafsilâtlı olarak

TAFSİLEN : Ottoman Turkish

ayrıntılı olarak, genişçe

TAFSİLÂT : Ottoman Turkish

(Tafsil. C.) Açıklamalar, izahlar

TAFSİLÂT : Ottoman Turkish

geniş açıklamalar

TAFSİLÎ : Ottoman Turkish

ayrıntılı, geniş açıklamalı

TAFSİYE : Ottoman Turkish

Halâs etmek, kurtarmak

TAFTAF : Ottoman Turkish

Yumuşak taze ot. * Ağacın çevresi

TAFTAFE : Ottoman Turkish

(C.: Tavâtıf) Böğür, hâsıra

TAFTAZANÎ : Ottoman Turkish

üyük bir kelâm âlimi

TAFTHANE : Ottoman Turkish

f. Matbaa. Basımevi

TAFTİN : Ottoman Turkish

(Fatanet. den) Anlatma, akıl erdirtme

TAFTİR : Ottoman Turkish

Orucunu açmak