Ottoman Turkish
Ottoman Turkish
TACDARÎ : Ottoman Turkish
f. Padişahlık, hükümdarlık
TACEN : Ottoman Turkish
Tava. * Büyük kiremit
TACGAH : Ottoman Turkish
f. Hükümet merkezi
TACİR : Ottoman Turkish
Ticaret yapan, ticaretle uğraşan
TACSER : Ottoman Turkish
(Bak: Tâc-ı ser)
TACVER : Ottoman Turkish
f. Hükümdar, pâdişâh
TAD'İF : Ottoman Turkish
İki kat yapmak. * Çoğaltmak. * Zayıflatmak
TADA'DU : Ottoman Turkish
Alçak gönüllülük gösterme. * Viran olma. * Aklını kaybetme
TADABBÜB : Ottoman Turkish
Besililik. Semizlik
TADABBÜR : Ottoman Turkish
Muhkem olmak, sağlamlaşmak. * Bağlanmak
TADACCU' : Ottoman Turkish
Üşenme, gevşek davranma
TADACCUR : Ottoman Turkish
(Ducret. den) Sıkılma, sıkıntı, iç sıkılması
TADACÜM : Ottoman Turkish
İhtilâf. Anlaşmazlık. * Eğrilik
TADADD : Ottoman Turkish
Birbirine düşmanlık etmek
TADAFÜR : Ottoman Turkish
Bir yere toplanmak. * Yardım etmek, muâvenet etmek
TADAGUN : Ottoman Turkish
Birbirini istemeyip garaz edişmek
TADAHDUH : Ottoman Turkish
şarap dökülmek
TADAHHUM : Ottoman Turkish
Ağızla tutmak
TADAHUK : Ottoman Turkish
Gülüşmek
TADALLU' : Ottoman Turkish
Dolmak. * Suya kanmak
TADALLÜL : Ottoman Turkish
Gedik olmak
TADAMM : Ottoman Turkish
Bir yere cem'olmak, toplanmak
TADAMMUH : Ottoman Turkish
Bulaşmak
TADAMMUN : Ottoman Turkish
(Bak: Tazammun)
TADAMMÜD : Ottoman Turkish
Yaraya merhem sürüp bezle bağlamak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani