Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
TAHALLÜL : Ottoman Turkish

"(Halel. den) Bozulmak. Ekşimek. Sirke olmak. * Araya girmek. Başka bir şeyin müdahale etmesi, karışması. * Dişleri hilâllamak.(Haşirde bütün zevil-ervahın ihyası; mevt-âlud bir nevm ile kışta uyuşmuş bir sineğin baharda ihyâ ve inşâsından kudrete daha ağır olamaz. Zira kudret-i ezeliye zâtiyedir; tagayyür edemez, acz tahallül edemez, avâik tedâhül edemez, onda meratib olamaz, her şey O'na nisbeten birdir. H.)"

TAHALLÜL : Ottoman Turkish

ayrışma

TAHALLÜM : Ottoman Turkish

Bâliğ olmak

TAHALLÜS : Ottoman Turkish

Halâs olmak. Kurtulmak. * Edb: şiirde mahlâs kullanmak

TAHALLÜS : Ottoman Turkish

kurtulma

TAHALÜS : Ottoman Turkish

Sövüşmek

TAHAMHUM : Ottoman Turkish

Atın yulaf görünce kişnemesi

TAHAMİ : Ottoman Turkish

İhraz etmek. Erişmek. Kazanmak

TAHAMMİ : Ottoman Turkish

(Hamy ve Himayet. den) Korunma, kendini himaye etme. * Perhiz etme

TAHAMMUK : Ottoman Turkish

Ahmaklaşma

TAHAMMUK : Ottoman Turkish

ahmaklaşma

TAHAMMUS : Ottoman Turkish

Büzülme. Büzülüp buruşma

TAHAMMUZ : Ottoman Turkish

Ekşimek. Mayalanmak. Oksitlenmek

TAHAMMÜC : Ottoman Turkish

Dikkatle bakmak

TAHAMMÜD : Ottoman Turkish

Ateşin sönmeğe yüz tutması

TAHAMMÜL : Ottoman Turkish

Yüklenmek. Bir yükü üstüne almak. * Sabretmek. Katlanmak. * Kaldırmak

TAHAMMÜL : Ottoman Turkish

sabretme, dayanma

TAHAMMÜLGEZÂ : Ottoman Turkish

f. Dayanılmaz, tahammül edilmez

TAHAMMÜLGÜDÂZ : Ottoman Turkish

f. Tahammülü ve dayanmayı yırtıp geçen

TAHAMMÜLSUZ : Ottoman Turkish

f. Tahammülü yok eden. Sabırsızlık veren

TAHAMMÜLSÛZ : Ottoman Turkish

dayanma gücünü kıran

TAHAMMÜR : Ottoman Turkish

Mayalanmak. Ekşimek. * Sarhoşluk verecek hâle gelmek

TAHAMMÜR : Ottoman Turkish

ekşime, fermentasyon

TAHAMMÜRÂT : Ottoman Turkish

(Tahammür. C.) Ekşimeler, mayalanmalar

TAHAMMÜS : Ottoman Turkish

Sağlamlık, muhkemlik