Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
TAHARRÜF : Ottoman Turkish

sapma

TAHARRÜK : Ottoman Turkish

(Bak: Teharrük)

TAHARRÜK : Ottoman Turkish

hareketlenme

TAHARRÜM : Ottoman Turkish

Yarılmak

TAHARRÜS : Ottoman Turkish

Sakınmak, korunmak

TAHARRÜZ : Ottoman Turkish

Sakınma, çekinme, korunma

TAHARRÜŞ : Ottoman Turkish

(C.: Taharrüşât) Tırmalanma

TAHARÜC : Ottoman Turkish

Tevzi etmek, dağıtmak

TAHARÜS : Ottoman Turkish

Ekin ekmek, tahıl ekmek

TAHASSUL : Ottoman Turkish

Hâsıl olmak. Üremek. Husule gelmek. Bir araya birikip sâbit ve bâki olmak. Netice olarak çıkmak

TAHASSUL : Ottoman Turkish

üreme

TAHASSUN : Ottoman Turkish

Bir kaleye kapanmak. Korunmak. İstihkâma çekilmek. Tahkim edilmiş bir yere sığınmak

TAHASSUNGÂH : Ottoman Turkish

f. Sağlam korunulacak yer. Sağlam sığınak

TAHASSUR : Ottoman Turkish

Eli böğüre koymak

TAHASSUS : Ottoman Turkish

(Husus. dan) Hususi ve mahsus olmak. Bir kimseye mahsus kılınmak

TAHASSUS : Ottoman Turkish

hususîleşme

TAHASSÜN : Ottoman Turkish

(Bak: Tahassun)

TAHASSÜN : Ottoman Turkish

sığınma

TAHASSÜNGÂH : Ottoman Turkish

sığınak

TAHASSÜR : Ottoman Turkish

(Hasret. den) Hasret çekmek. Elde edilmesi istenilen ve ele geçirilemeyen şeye üzülmek

TAHASSÜR : Ottoman Turkish

özleme

TAHASSÜR-İ DEM : Ottoman Turkish

Kanın pıhtılaşması

TAHASSÜRÂT : Ottoman Turkish

Tahassürler. Hasret çekmeler

TAHASSÜS : Ottoman Turkish

İyi bir haber duyup memnun olmak. Kalben ve ruhen hislenmek, hissetmek. * Casuslamak. * Aratmak

TAHASSÜS : Ottoman Turkish

duygulanma