Multilingual Turkish Dictionary

Ottoman Turkish

Ottoman Turkish
TAHLİ' : Ottoman Turkish

(Hal'. dan) Söküp çıkarmak. Koparmak. * Tahttan indirmek

TAHLİD : Ottoman Turkish

(Huld. dan) Devamlı olarak oturtma veya oturtulma

TAHLİF : Ottoman Turkish

(Half. dan) Yemin ettirmek. Yemin vermek

TAHLİK : Ottoman Turkish

Yaratmak. * Eskitmek

TAHLİL : Ottoman Turkish

Müşkül meseleyi halletmek. * Bir şeyi kolaylıkla tutmak. * Eritmek. * Bir şeyi helâl kılmak. * Yemine kefaret etmek. * Man: Terkibin zıddıdır. Bir kıyas neticesinin mantık şekillerinin hangisinden olduğunu bilmek için delilin tahlili, araştırılması. * Fiz: Mürekkep bir cismi tetkik etmek için esas unsurlara ayırma, çözümleme. * Kim: Analiz. * Tıb: İlâçla şişliği gidermek

TAHLİL : Ottoman Turkish

çözümleme

TAHLİL-İ HURDEBİNÎ : Ottoman Turkish

Mikroskopla tahlil

TAHLİLAT : Ottoman Turkish

(Tahlil. C.) Tahliller, analizler

TAHLİLÎ : Ottoman Turkish

çözümlemeli

TAHLİM : Ottoman Turkish

(Hilm. den) Kızgınlığını ve öfkesini giderme. Sâkinleştirme, yumuşatma, teskin etme

TAHLİS : Ottoman Turkish

Kurtarmak. Halâs etmek. * Bir şeyin özünü, hülâsasını almak

TAHLİS : Ottoman Turkish

kurtarma

TAHLİS-İ GİRİBAN : Ottoman Turkish

Yakayı kurtarma, kurtarılma

TAHLİSEN : Ottoman Turkish

Hülâsa ederek. Özünü söyleyerek

TAHLİSİYYE : Ottoman Turkish

Can kurtaran

TAHLİT : Ottoman Turkish

(Halt. dan) Karıştırma. Karıştırılma. Bozma. Saflığını giderme. Fâsid etme

TAHLİYE : Ottoman Turkish

(Halâ veya halvet. den) Boşaltmak. Boş bırakmak. Serbest bırakmak. * Tathir etmek. Temizlemek

TAHLİYE : Ottoman Turkish

oşaltma, bırakma

TAHLİYE-İ SEBİL : Ottoman Turkish

Bir suçluyu bırakma, salıverme

TAHLİZ : Ottoman Turkish

Bir kimsenin kulağına küpe ve koluna bilezik takmak

TAHMA : Ottoman Turkish

Bir ot cinsi

TAHME : Ottoman Turkish

İnsan cemaatı, topluluk. * Büyük sel

TAHMEL(E) : Ottoman Turkish

(C.: Tahamil) Ahlâkı kötü kimse

TAHMER : Ottoman Turkish

Sıçramak. * Doldurmak

TAHMİC : Ottoman Turkish

Şiddetle bakmak. * Gözünü açıp yummak